Taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin dava konusu taşınmaza ilişkin olduğu, ancak bu yerde inşaat yapılabilmesinin taşınmazın dava dışı komşu parsel ile tevhit edilmesine bağlı olduğu, sözleşme kapsamı ile bu husus tarafların kabulünde olup tevhit işlemine engel olacak herhangi bir davranıştan kaçınmaları zorunlu iken tevhit işlemi için belediyeye başvurulup herhangi bir engel bulunmadığı anlaşılmış iken bu aşamada ahde vefa kuralı gereğince sözleşmeye uygun davranılması gerekirken davalı arsa sahibinin tevhit talebinden vazgeçtiği ve sözleşmenin ifa edilmesine herhangi bir haklı sebebi olmaksızın engel olduğu, sözleşmedeki taahhütleri nazara alındığında ve davalının herhangi bir irade fesadı hali ileri sürmemesi karşısında, mahkemece davacı yüklenicinin sözleşmeden dönme işleminin yerinde olduğu kabul edilerek sözleşmede vazgeçme hali kararlaştırılan cezai şartın da davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği-
İnşaatın bitim tarihinin 27.02.2010 tarihi olacağı, iskân ruhsatının ise 02.08.2010 tarihinde alındığı, bu nedenle davalı yüklenicinin 5 ay 3 günlük bir gecikmesinin bulunduğu-12.11.2010 tarihinde temerrüde düşeceği ve davalı yüklenici için ticari olan iş, davacı için de ticari sayılacağından bu tarihten itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, davacının davasını sadece bir kez ıslah edebileceği göz önüne alınarak birinci ıslah dilekçesi doğrultusunda taleplerinin esas alındığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü gerektiği-
Uğranılan kira kaybı şeklinde talep edilen gecikme tazminatının 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu dikkate alınarak, davacının gecikme tazminatı alacağının doğup doğmadığı incelenip, sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerektiği- Taraflar arasında daha önce görülen davada, arsa sahibince havuzun yapımı için nama ifa talebinde bulunulduğu ve mahkemece bu istemin kabul edilerek nama ifaya izin verilmesinin yanında; ifanın sağlanabilmesi için avans niteliğinde belirlenen miktarın arsa sahibine ödenmesine karar verildiği, hüküm altına alınan bu bedelin avans niteliğinde olması nedeniyle arsa sahibince bedeli nama ifaya konu iş veya işlerin yapımında yetersiz kalması halinde bakiye kısmın bedelinin tahsili istenebileceğinden, bilirkişiden rapor alınarak, nama ifa kararının kesinleştiği tarihe, havuzun imali için geçebilecek sürenin eklenmesi ile bulunacak tarih itibariyle geçerli serbest piyasa rayiçleri esas alınarak, hesaplanacak havuzun imal bedeline göre karar verilmesi gerektiği-
Davacı tarafın ilk sözleşmeye göre yapılan inşaattaki paylaşımın ilk sözleşmeye göre yapılmadığı, yüklenicinin sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiği iddiasına ilişkin uyuşmazlığın esasına girilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacakların 5 yıllık zamanaşımının tabi olduğu- İcra takibi ile kesilen zamanaşımı alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden başlayacağı-
Davacı ödenen kira paralarının istirdadını talep ettiğine göre elbirliği mülkiyeti hükümleri gereğince davayı kiraya verenin tüm mirasçılarına karşı yöneltmesi gerekirken, davanın sadece N.G.'e karşı açılıp, diğer mirasçı C.G.'ün davada yer almaması usul ve yasaya aykırı olduğundan, davacının mirasçı C.G.'ün davaya dahil ettirilmesini sağlayarak, kendisine yöntemine uygun dava ve dahili dava dilekçesinin tebliğinin sağlanması, taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra kira alacağının istirdadı talebine ilişkin işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği- Davacının davalı şirkete ilişkin istemi haksız fiile dayandığına göre hakkında kiraya veren ile birlikte sulh hukuk mahkemesinde dava açılmasını gerektirir bir neden bulunmadığından davalı şirket hakkındaki davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi ve ondan sonra görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi gerektiği- 
Eser sözleşmesinden kaynaklanan tespit ve alacak davasında, yüklenicinin nama ifa talebi üzerine davacı idarece dava dışı 3. şirket ile sözleşme yapılmış olduğundan, bu haliyle taraflar arasındaki sözleşmenin inşaat ikmali sözleşmesi olduğu da dikkate alınarak eksik ve kusurlu imalatlar bedelinin, yüklenicinin nama ifa talep tarihinden itibaren makul süredeki rayiç fiyatlarla belirlenerek hesaplanması, var ise sonradan ortaya çıkan gizli ayıplar bedelinin de bulunması, eksik ve ayıplı işler bedeli davacı yüklenicinin davalı idare uhdesindeki alacaklarından mahsup edilmek suretiyle alacak-borç durumunun belirlenmesi gerektiği- Kesin teminatların iadesi talebinin ise, sözleşme hükümleri gözetilerek iade aşaması gelmediğinden reddine karar verilmesi gerektiği-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı işler bedelinin davalılardan tahsili istemlerine ilişkin davada, davalı şirket taahhütname ile eksik ve ayıplı işleri bedelsiz olarak gidermeyi taahhüt ettiğinden eksik ve ayıplı iş ayrımı olmaksızın bunların bedellerini ödemekle yükümlü olduğu,bu nedenle, mahkemece sadece eksik işlerin bedeline hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali, tapu iptali ve tescil davası-
Taraflar arasındaki tazminat davası-