Davacının bankada çalıştığı, 2.700 TL maaş aldığı, 1.000 TL kira ve aidat ödediği, evli olduğu; davalının teknisyen olarak çalıştığı, 2.395 TL maaş aldığı, 400 TL kira ödediği, müşterek çocuğun ise 2003 doğumlu olduğu, özel okula gittiği tespit edildiğinden, mahkemece, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak iştirak nafakasının TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine gereğince değerlendirilmesi gerekirken, "nafakanın protokolde ve mahkeme ilamında hüküm altına alınan orandan fazla miktarda arttırılmasını gerektirir bir durum olmadığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
3. HD. 26.01.2017 T. E: 2016/10444, K: 711-
3. HD. 19.01.2017 T. E: 2016/10329, K: 328-
Boşanma davasında iştirak nafakası istenmemesinin sonradan istenmesine engel olmadığı, çünkü, bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğduğu-
3. HD. 22.09.2016 T. E: 7303, K: 11162-
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, mahkemece müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarından indirim yapılmasına dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmediği, ancak, özellikle davacı tarafından müşterek çocuklar için ödenen güncel nafaka miktarının aylık toplam 740 TL olduğu da dikkate alındığında, müşterek çocukların yaşları, eğitimlerinin devam ediyor olması ve aradan geçen süre içerisinde ihtiyaçlarının artmış olması da gözetildiğinde mahkemece boşanma neticesinde hükmedilen iştirak nafakalarından fazlaca indirim yapıldığının sabit olduğu, hal böyle olunca mahkemece; müşterek çocukların yaşları, eğitimlerinin devam ediyor olması, aradan geçen süre içerisinde ihtiyaçlarında azalma değil de artış olacağı,yine davacı tarafça ödenen güncel nafaka miktarının toplam aylık 740 TL olduğu da gözetilmek suretiyle boşanma neticesinde hüküm altına alınan nafakalardan hakkaniyete uygun şekilde daha az indirim yapılması gerekirken, bu hususlar gözetilmeden söz konusu nafakalardan fazla oranda indirim yapılmasının doğru görülmeyip bozmayı gerektirdiği-
Yoksulluk nafakası artırımına ve iştirak nafakası ilişkin davada, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı gözönünde bulundurularak yoksulluk nafakası alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakanın artırılması gerektiği, bozma öncesinde müşterek çocuk lehine olan iştirak nafakasının indirilmesinin usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olduğu-
Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, ortak çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacının da çocuğun bakım ve eğitim masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunduğu gözetildiğinde; takdir edilen nafaka miktarı çok olup. iştirak nafakasının belirlendiği tarihten dava tarihine kadar çok uzun bir süre geçmediğinden ve çocuğun ihtiyaçlarında ve babanın gelirinde de fazla bir artış olmadığından, mahkemece; TMK nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekeceği-
3. HD. 30.05.2016 T. E: 4932, K: 8500-
3. HD. 23.05.2016 T. E: 4139, K: 7975-