Eğer bir davada herhangi bir sebeple davanın konusuz kaldığı anlaşılırsa, davanın esası hakkında karar verilemeyeceği-
İştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının gözönünde bulundurulmasının gerekeceği-
İştirak nafakasının çocukların yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçları ve ana-babanın mali durumlarına göre takdir edilmesinin gerekeceği, ayrıca, nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocukların alıştığı yaşama şeklinin de dikkate alınmasının gerekeceği-
İştirak nafakasının miktarı tayin edilirken müşterek çocuğun ihtiyaçları yanında nafaka yükümlüsünün gelir durumunun da dikkate alınacağı ve durumun değişmesi halinde nafakanın miktarının yeniden belirleneceği-
Tarafların boşanma davası sırasındaki ve şimdiki durumları arasında sosyal ve ekonomik yönden önemli bir değişiklik olup olmadığının araştırılmasının gerekeceği, “Çoğun içinde az da vardır” ilkesine göre nafakanın kaldırılması talebi azaltılması talebini de kapsadığından yapılacak ekonomik – sosyal durum araştırmalarının sonucuna göre nafakanın kaldırılması yanında azaltılması da düşünülebileceğinden ayrıntılı araştırma yapılmaksızın yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği, kararın bozulmasının gerektiği-
Yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilebilmesi için, boşanma tarihindeki davalının mameleki ve gelir durumu ile, bu dava tarihindeki durumu arasında bir fark (artış) olmasının, davalının mamelekinde sonradan bir farklılığın(artışın) meydana geldiğinin iddia ve ispat edilmiş olmasının gerekeceği-
Önceki nafakanın takdir edildiği tarihten bu artırım davası tarihi arasında iki yıldan fazla bir süre geçmiş olup, bu süre içerisinde müşterek çocuğun yaşı ihtiyaçları, eğitim giderleri doğal olarak artmış, paranın da alım gücü en azından enflasyon oranında değer kaybına uğradığından nafakanın en azından ÜFE artışı oranında artırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları; küçüğün yaşı, sağlık, eğitim vs. ihtiyaçlarındaki artış oranında etkilenip değiştiğinden, protokolle artışı sulh'le belirlenen nafaka miktarının yeterli olup olmadığı da tartışılıp hakkaniyet ölçüsünde önceki 200 TL nafakanın artırılarak hüküm altına alınmasının gerekeceği-
İştirak nafakasının yeniden belirlenmesi için uzun zaman geçmesi zorunlu olmayıp; tarafların gelirleri ve küçüğün ihtiyaçlarında değişiklik olmasının yeterli olacağı-
İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana babanın mali durumlarına göre takdir edileceği, ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şeklinin de dikkate alınacağı, TMK'nun 331.maddesine göre de; durumun değişmesi halinde hakimin, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyeceği, taraflar arasındaki nafaka ve nafaka ile ilgili yükümlülüklerin Yargıtay’ın yerleşik uygulaması nedeniyle şartlar değişmemiş ise paranın alım gücündeki düşüş nedeniyle ÜFE oranında artırılacağı, ancak, sonraki zamanlarda nafaka borçlusu veya alacaklının elinde olmayan nedenlerle ve iradesi dışında sosyal ve ekonomik durumunda öncekine nisbeten önemli ölçüde, herhangi bir değişiklik olması durumunda, hakkaniyetin gerektirdiği ölçülerde, şartlara göre uyarlanabileceği-