Davalı tarafından cevap dilekçesiyle "işyerinin esnaf işyeri niteliğinde bulunduğu" yönünde açıkça savunmada bulunması gözetilerek, davalının esnaf olup olmadığı, özellikle davalının eşi ve kızlarının işyerinde çalışıp çalışmadığı, davaya konu tarihler itibariyle kızlarının çalışma yaşında olup olmadığı, işyerindeki makine sayısı ve alım tarihleri, dolayısıyla işyerinin kaç kişinin çalışmasına uygun olduğu ve buna bağlı olarak görev konusunun araştırıılması gerektiği-
Mahkemece, davacının hizmet cetveli dahil sigorta sicil dosyasının eksiksiz olarak davalı Kurumdan getirtilmesi, işyerinin kapasitesinin usulüne uygun olarak belirlenmesi, davacının talebe konu yıllarda davalılardan asıl işveren şirketinin taşeronu olarak tavuk yetiştiriciliği yapan diğer davalıların murisine ait çiftlikte tavukların bakım işlerini yaptığı, çiftlik içinde bulunan binada ailesiyle birlikte ikamet ettiği nazara alınarak taraflar arasında unsurları ile birlikte "hizmet akdi" ilişkisi kurulup kurulmadığı, tarım işlerinde ücretle ve sürekli olarak çalışılıp çalışılmadığı, çalışmanın kesintili olup olmadığı tartışılıp açığa çıkarılarak toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle; davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uyarınca, asliye ticaret mahkemeleri, asliye hukuk mahkemelerinin daireleri ve dolayısıyla bu ayırım çerçevesinde genel mahkeme niteliğinde olduklarından; tüm davalılar hakkındaki davaların, özel mahkemede (iş mahkemesinde) görülmesi gerektiği- Davacı bankanın, kredi konusundaki usulsüzlükler nedeniyle zararı oluştuğunu ve bu zararın banka personelinden tahsili talebinde bulunduğu anlaşıldığından davanın iş mahkemelerinde görülmesi gerekeceği-
Gerek davalı işçinin açıklanan taahhüdünün kapsamı, gerek davalının davacıya ait işyerinden istifaen ayrılmış ve başka bir işyerinde çalışmaya başlamış olması ve gerekse de davacının istemi ile davanın açıklanan özelliğine göre; davalının rekabet yasağını ihlal eden davranışının açık biçimde iş akdinin sona ermesinden sonraki döneme ilişkin bulunduğu; bu davranışın, hizmet akdinin sona ermesinden sonra gerçekleşen rekabet yasağına aykırılığı düzenleyen, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 348.maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği-