İstinaf süresinin adli tatil süresi içerisinde sona erdiğinden bir hafta uzamış sayılacağı- Adli yılın başladığı 01.09.2018 tarihinden itibaren istinaf talep etme süresinin bir hafta uzayacağı ve bu hale göre istinaf talep etme süresinin son günü 08.09.2018 tarihi olup, bu günün C.rtesi gününe rastlaması nedeniyle 10.09.2018 tarihli istinaf başvurusunun süresinde olduğunun kabulü gerektiği-
Davacı erkeğe yüklenen sadakatsizlik vakıasının güven sarsıcı davranış niteliğinde olduğu, diğer kusurlu davranışlara göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları- Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemeyeceği-
Güven sarsıcı davranışlarda bulunan erkeğin, “sevmiyorum” diyen ve birlikte yaşamdan kaçınan kadına oranla daha ağır kusurlu olduğu- Evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı-karşı davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği anlaşıldığından, kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
2. HD. 03.07.2019 T. E: 3215, K: 8045-
Davalı-karşı davacı kadına bölge adliye mahkemesince yüklenen sadakatsizlik vakıasının ispat edilemediği, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği- Evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığının, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinin ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiğinin anlaşıldığı, o halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği- Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleştiğinden, davalı-karşı davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekeceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi tazminatın az olduğu-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında davalı- karşı davacı erkek yararına takdir edilen manevi tazminatın az olduğu-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat az olup, daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerektiği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat az olup daha uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerektiği- Kadının daha önce açtığı ziynet alacağı davasından feragat ettiği, davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği kabul edilmişse de; davadan ve temyiz kanun yoluna başvuru yolundan feragat eden davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan ve temyiz kanun yoluna başvuru yolundan feragat özel yetkisi bulunmadığından dosyada usulüne uygun bir feragat olmadığı-