Dava dışı mirasçı tarafından aynı resmî senette yapılan satış işlemine yönelik açılan vekâlet yetkisinin kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı davanın kabul edilerek kesinleşmesi olgusunun dava dışı mirasçı ile beraber davacıların da vekâleten satış yaptıkları gözetildiğinde davacılar yönünden de gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiği ve yine aynı davada ....'n tanık olarak verdikleri beyanlarının "vekilin, vekâlet sözleşmesinin yüklediği borçlara ve sorumluluklara uygun ifa edilmediği" yönünde yapılan değerlendirme ile kesinleşen olgu karşısında mahkeme içi ikrar olarak kabul edilemeyeceği, tüm bu hususular birlikte değerlendirildiğinde vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel isteğine ilişkindir...
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir...
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir...
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmaza bedel isteğine ilişkindir...
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir...
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkindir...
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir...
Davalının, üçüncü kişi olan diğer davalıya borcuna karşılık dava konusu taşınmazı vekâleten bedelsiz olduğu hâlde satış göstermek suretiyle vekâlet görevini kötüye kullanarak devrettiği; bu şekilde vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözetmediği ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı - Üçüncü kişinin, taşınmazın vekile ait olmadığını bildiği ve vekilden olan şahsi alacağına karşılık mahsuplaşmak suretiyle edindiğinden bedel ödenmediği nazara alındığında iyiniyetli olmadığı bu nedenle üçüncü kişi ile vekilin çıkar ve işbirliği içerisinde birlikte hareket ettiklerinin kabulü gerektiği-
Mahkemece davacı asılın 11.02.2021 tarihli duruşmadaki beyanına yanlış anlam yüklenerek davacının satış için vekaletname verdiğini bildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de davacının satışı bilmesinin vekalet görevinin kötüye kullanılmadığı anlamına gelmeyeceği, zira dinlenen tanıkların davacının davalı torunu ... tarafından dolandırıldığını beyan ettikleri, dolayısıyla vekaletnamenin hile ile alındığının açık olduğu- Davalı ...'ın vekalet görevini kötüye kullanarak dava konusu taşınmazları diğer davalı ...'ya satış suretiyle devrettiği- Köy yerinde bulunan taşınmazların satılığa çıkarıldığının çevrede duyulmadığı, tüm tarafları tanıyan davacı tanığı M'nin beyanından ise davalıların daha öncesinde tanıştıklarının anlaşıldığı- Davalı ...'nın satış bedelini ödediğini usulünce ispatlayamadığı gibi ödediğini savunduğu 120.000 TL bedelin taşınmazların akit tarihindeki gerçek değeri olan 347.853 TL'den oldukça düşük olduğu, aynı yörede yaşayan davalının taşınmazların gerçek değerlerini ufak bir araştırmayla dahi bilebileceği- Anılan davalının sadece taşınmaz üzerindeki 2.737 TL ve 3.668 TL tutarlarındaki hacizleri kaldırmış olmasının sonuca etkili olmayacağı, açıklanan tüm bu olgular ve olayların akışından, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ederek davacıyı zararlandırdıkları, davalı ...'nın ediniminde iyiniyetli kabul edilemeyeceği ve Türk Medeni Kanunu’nun 1023 üncü maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı-