Üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması gerektiği- Tapu iptal tescil, olmadığı taktirde bedelin tahsili istenmli davada, vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasının davalının savunması da gözetilerek açıklığa kavuşturulması, iddianın sabit olduğu saptanırsa, davanın devamı sırasında devredilebilen taşınmaz bakımından HMK.nun 125 maddesinin uygulanması, harcı tamamlanan miktarın bedel isteği için de geçerli olduğunun gözetilmesi gerektiği-
Üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması gerektiği, davacının iddiasını tanık delili ve bildirilen diğer delillerle birlikte kanıtlanabileceğinden, taraf tanıklarının tümünün dinlenmesi gerektiği-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemli davalarda, vekille alıcının el ve işbirliği içinde kayıt malikini zarara uğratmak kastı ile hareket edip etmediğinin tespitinin zorunlu olduğu- Vekil taşınmazı davalıya 31.000,00 TL bedel karşılığında devretmiş olmasına rağmen gerçek değerin 79.412,90 TL olduğu saptanmış, davalının da 31.000,00 TL’den fazla bir miktar ödediği savunmasında bulunmadığı anlaşıldığından aradaki fark kadar davacının zarara uğratılmış olduğu ve bu nedenle davacının tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Vekaletnameye istinaden vekil tarafından davalıya satış suretiyle temlik edildiği, davacının verdiği vekaleti vekilden geri istemesine rağmen vekilin davacıya vekâletnameyi yırttığını beyan ettiği, satış bedelinin davacıya ödendiğinin kanıtlanamadığı, vekil ile davalının birlikte hareket ederek davacıyı zarara uğratıldığının anlaşılmasıyla vekalet görevinin kötüye kullanıldığı sonucuna varıldığı-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda şirket aktiflerinin ve özellikle araçların keşif yapılmak sureti ile tespit edilecek rayiç değerlerine göre borca batıklık miktarı belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile tespit edilen borca batıklık miktarının hükme esas alınması doğru görülmediği gibi, iyileştirme projesinde belirtilen sermaye arttırımı taahhüdünün gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin araştırılmadığı, mahkemece borca batıklığın tespiti ile iyileştirme projesinde taahhüt edilen sermaye arttırımının gerçekleşmemesi halinde iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcılıktan uzak olacağı dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği- HMK'nın 74/1. ve TBK'nın 504/3. maddesi gereğince vekilin iflasın ertelenmesi davası açabilmesi için özel yetkili kılınması gerektiğinden dosyadaki davacı vekaletnamesinde bu hususta bir yetkiye rastlanılmadığından özel yetkiyi ihtiva eden vekaletnameyi ibraz etmesi için davacı tarafa süre verilerek anılan eksiklik giderilmeden yargılamaya devam edilmesinin doğru olmadığı-