Davacının sekreterlik görevini ifa ettiği … İlçe Başkanlığı adına tescilli iş yerindeki iş görme edimini, parti ilçe teşkilatı ile birlikte parti genel merkezine karşı yerine getirdiği, zira, bir tüzel kişi olan siyasi partilerin, faaliyetlerini merkez organları ile il ve ilçe teşkilatları aracılığı ile yerine getirdiği, bu nedenle ... İlçe Başkanlığı tarafından istihdam edip, sigorta primleri Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenen davacının ifa ettiği iş görme edimini, davalı .... Partisi Genel Başkanlığı'na karşı yerine getirildiğinin kabulü gerekeceği,
Mahkemece, davacı işçiye, usulüne uygun olarak işyeri değişikliği ve işe davet yazısı bildirilmiş olmasına rağmen, işe başlamadığı, davete neden icabet etmediği ve en son mevsimlik çalışmaya katılmama sebebi konusunda herhangi bir delil ibraz etmediği, davacının çalışmalarının sürekli ve kesintisiz olarak devam eden nitelikte de bulunmadığı, daha önceki mevsimlik çalışmaların da yılın son aylarında sona erdiği dikkate alındığında baraj inşaatındaki işin bitmesinin davacının işten çıkarılması manasına gelmeyeceği; bu nedenle, feshin 4857 sayılı Kanunun 25/II-g maddesi hükümlerine uygun olduğu, kıdem ve ihbar tazminatı talepleri yasal dayanaktan yoksun olup, kıdem ve ihbar tazminatı istemleri yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, “...Uçuş sürelerinin önemli ölçüde ihlali, maaşların düzenli ödenmemesi, sözleşmede ihbar öneli nedeniyle getirilen ceza-i şartın tek taraflı oluşu, davalının ihbar öneline uyulmaması nedeniyle bir karşı davasının bulunmaması, davacının fesih sonrası çalıştığı işyerinde daha yüksek ücret almaması dolayısıyla bu sebeple feshettiğinin ileri sürülemeyeceği ve hepsinden önemlisi davacının dokuz (9) yılı aşan çalışma süresi göz önüne alındığında, davalıya karşı ceza-i şart borcunun olmadığı...” gerekçesiyle taraflar arasındaki 01.01.1999 tarihli sözleşmenin 10.maddesi uyarınca davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık konusu 5510 sayılı Kanun’un 56/2. maddesine dayalı olarak Kurumca açılan ve yersiz ödenen aylıkların geri alınmasına ilişkin davalar ile hak sahibi tarafından açılan Kurum işleminin iptali ve aylık bağlanması talebine ilişkin davalarda özellikle, boşanılan eşle kurulan ilişkinin “fiili olarak birlikte yaşama olgusu” kapsamında yer alıp almadığının, ilişkinin niteliği ve başlangıç tarihinin açıkça ortaya konulmasının gerekeceği-
Sigortalılık süresinin iptaline ilişkin davanın, kamu düzenine ilişkin niteliği, vazgeçilemez ve devredilemez insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine olanak sağlayan özelliği de gözetilerek, gerektiğinde re’sen kanıt toplanmak suretiyle, Aratan İnş. Gıda ve Dayanıklı Tük. Mall. San. ve Tic. Ltd. Şti'nin vergi mükellefiyeti bulunup bulunmadığı, varsa, muhtasar beyanname suretlerinin vergi dairesinden celbi, söz konusu şirket tarafından bildirilen işçilerin ve komşu işyeri sahiplerinin belirlenerek şirketin iştigal konusu ile şirket sahiplerinin kim olduğunun sorulması, böylece, bu konuda yeterli ve gerekli tüm soruşturma yapılarak davacının Aratan İnş. Gıda ve Dayanıklı Tük. Mall. San. ve Tic. Ltd. Şti’i ile ilişkisi tereddüte yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; delillerin hep birlikte değerlendirilip takdir edildikten sonra varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekeceği-
5510 sayılı Kanunun Geçici 14. maddesindeki ek düzenlemeyle 5510 sayılı Kanun öncesinde emekli olup, yine aynı Kanun öncesinde serbest avukatlık veya noterlik yapanların aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesileceği-
Davaya konu istemlerin yasal dayanaklarının ve buna bağlı olarak yapılacak inceleme ve araştırma yöntemlerinin farklılığı, temel ilişkinin kanıtlanmasında izlenecek usul gibi bir takım farklı olgular nedeniyle, yargılamanın daha iyi ve süratli bir şekilde yürütülebilmesi için hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin davaların ayrılması gerekeceği-
İş yeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliğin ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabileceği, bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı iş günü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişikliklerin işçiyi bağlamayacağı-
İş akdini feshe neden olan olayın diğer tarafça öğrenilmesinden itibaren altı iş günü ve herhalde fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde akdin feshedilmesi gerektiği, bu süreler içinde fesih yoluna gitmeyen işverenin feshinin haklı bir nedene dayanması halinde dahi, feshin, haklı bir feshin sonuçlarını doğurmayacağı-