Reddedilen mirasın iflâs hükümlerine göre tasfiyesi ve borç ödendikten sonra da geriye kalan kısmın ret hiç olmamış gibi hak sahiplerine ödenmesi gerekeceği–
Taksimin, yazılı olmak kaydıyla aynı murisin mirasçıları arasında geçerli olacağı ve miras payının mirasçıları arasında temlikinde de yazılı sözleşmenin yeterli olacağı ancak bir bütün halinde tek mirasçıya intikal eden taşınmaz mülkiyet hakkının üçüncü kişilere temlikinde ya da temlik vaadinde gösterilen şekil şartına uymanın zorunlu olduğu- Somut olayda, taşınmaz ve taşınmaz payının intikalini sağlayan adi yazılı sözleşmenin geçersiz olduğu-
Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde görevli olan sulh hukuk mahkemesinin bu konudaki kararlarına karşı kanun yoluna gidi-lebileceği, asliye hukuk mahkemesinde iptal davası açılamayacağı -
Mirasın, en yakın mirasçıların tamamı tarafından red olunması halinde, mirasın sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği -
En yakın tüm mirasçıların mirası reddi halinde tasfiyesi yoluna gidileceği gibi, reddolunmayan bir terekeden alacaklarını alamayan alacaklıların da bu konuda teminat alamazlarsa resmen tasfiye isteyebilecekleri -
Mirasın, en yakın tüm mirasçılar tarafından reddedilmesi halinde, terekenin iflas yolu ile resmi tasfiyenin yapılacağı, tereke mallarının Hazineye geçmeyeceği ve mirası red edenlerin altsoylarının bu durumda MK. 611 hükmünden yararlanamayacakları -
Alacaklarını tahsil etme endişesi içinde olan ve bu konuda mirasçılardan teminat alamayan alacaklıların da terekenin resmen tasfiyesini isteyebilecekleri -
«En yakın mirasçılar»dan maksadın «miras bırakanın ölümü ânın-da doğrudan doğruya mirasçı olan kişiler» olduğu -