Rehin açığı belgesi ile borçlu aleyhine takip yapılabilecekse de bu belge ile üçüncü şahıs ipotek veren aleyhine takip yapılamayacağı ve rehin açığı belgesi borçtan şahsen (kefil veya müşterek borçlu olarak) sorumlu olmayan ipotek veren aleyhine düzenlenemeyeceği-
Rehin açığı belgesinde alacaklı görünen şirketin takip alacaklısı şirket ile birleşmiş olması nedeniyle alacaklının, asıl alacaklının halefi sıfatıyla anılan rehin açığı belgesine dayalı olarak itirazın kaldırılmasını istemesinde yasaya aykırılık olmadığı-
Taşınmazın limitin altında satılması halinde limite kadar olan aradaki fark yönünden ipotek veren hakkında rehin açığı belgesi verilebileceği ve bu miktarlar için de mallarının haczine gidilebileceği- İİK'nun 152. maddesi hükmünde alacaklıya, satışın kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde olması kaydı ile kolaylık sağlandığı, istediği takdirde yürütmekte olduğu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip dosyasından icra emri düzenletmeden hacizler yaparak alacağını tahsil edebileceği gibi anılan maddenin 3. fıkrasında açıkça belirtildiği üzere haciz yolu ile bir başka takip dosyasında takip başlatması ve icra veya davalıya ödeme emri gönderilmeden takibe devam edebileceği-
İpotekli malın satış bedelinin limite ulaşmaması halinde, satış bedeli ile limit arasındaki farkın asıl borçlu yönünden rehin açığına konu olabileceği- Muhtıraya esas alınan iflas erteleme davasında verilen kısa kararda “... ancak rehinli ve ipotekli alacaklar için, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipler için alacaklı tarafın satış talep etmesi ve satış gününün icra müdürlüğünce tayini halinde erteleme süresinden kalan süre için işleyecek faizin ipotekle karşılanamayan kısmının icra müdürlüğü tarafından hesaplanacak faizinin davacı tarafça teminatlandırılması halinde satışın durdurulmasına, aksi takdirde satışın durdurulamayacağına” şeklinde karar verilmiş olup alınan erteleme kararıyla satışı gerçekleştirilemeyecek ipotekli malın bedelinden mahrum kalınacağından, rehinle karşılanamayacak faizler için rehinli malın muhammen bedeli matrah alınması gerektiği- Alacaklının icra dosyasında yer alan talebinde de belirtildiği üzere, iflasın ertelenmesi kararı içeriğine göre “alacaklı tarafın satış talep etmesi ve satış gününün icra müdürlüğünce tayini halinde” hükmü gereği maddede yazılan teminatın hesabı alacaklı vekilince satışın talep edildiği tarihten başlatılması gerektiği- Bu teminatın hesaplanmasında mahrum kalınacak olan değerin, ipotekli malın muhammen değeri olarak esas alınması ve faizin erteleme süresinin sonuna kadar hesaplanması ve muhtıranın buna göre düzenlenip gönderilmesi gerektiği-
Alacaklı, İİK' nun 152/3. maddesine göre kesin rehin açığı belgesine dayanarak satışın kesinleşmesi tarihinden itibaren bir sene içerisinde takip talebinde bulunduğundan alacaklının şikayetinin kabulü gerekeceği-
Mahkemece alacaklının kesin rehin açığı belgesiyle yeni bir dosya üzerinde takip başlatmasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığı nazara alınarak, şikayetin kabulüne karar verilmesi yerine, reddi yönünde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Mahkemece takibin henüz sonlanmadığı ve takip dayanağı ipotek resmi senedinde, "taşınmazın 40.000.00 TL bedelle bila faiz ve fekki bildirilinceye kadar süreyle ipotek tesis edildiği" nazara alınarak, takipten öncesi için ihtarla borçluya verilen sürenin dolmasıyla temerrüdün oluştuğu (borcun istenebilir hale geldiği) ve bu tarihten itibaren 3095 sayılı Yasa'nın 1. maddesine göre yasal faiz istenebileceği, yine aynı şekilde takip tarihinden sonrası için de, değişen oranlarda yasal faizin talep edilebileceği dikkate alınarak, borçlunun faize yönelik itirazının esasının incelenmesi gerekeceği-
Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte rehne konu olmayan borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile hak ve alacakların haczedilemeyeceği-
İİK’nun 152/1. maddesinde; rehin, satış isteyenin alacağına derece itibariyle rüçhanı olan diğer rehinli alacakların tutarından fazla bir bedelle alıcı çıkmamasından dolayı satılamazsa veya satılıp da tutarı takip olunan alacağa yetmezse, alacaklıya bütün veya geri kalan alacağı için bir rehin açığı belgesi verileceği; aynı yasa maddesinin 3. fıkrasında ise alacaklının, satış yapılmamışsa artırma gününden, satış yapılması halinde satışın kesinleşmesi tarihinden itibaren bir sene içinde bu belgeye dayalı olarak haciz yolu ile takip talebinde bulunulursa yeniden icra veya ödeme emri tebliğine gerek olmadığının öngörüldüğü-
MK.nun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen üst sınır (limit) ipoteğinde ise borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar alacak için teminat teşkil edeceğinin ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırıldığı, TMK.nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşmasının mümkün olmadığı, bu hususların, İİK.nun 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken İİK.nun 33. maddesine göre ilama aykırılık istemi olup süresiz şikayete tabi olduğu-