İcra mahkemesinin kararlarının yerine getirilebilmesi için kesinleşmesinin aranmadığından, borçlunun şikayeti üzerine "takip dayanağı rehin açığı belgesinin iptali"ne karar verilmesi halinde, takibin ve bu dosya üzerinden konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Kefil, kefalet limiti ve kendi temerrütünün hukuki sonuçları ile kredi borçlusunun borcundan sorumlu olduğu- Davacı banka, davalı hakkında rehin açığı belgesine dayalı olarak icra takibi başlatmış ise de, rehin açığı belgesinin alacak miktarının tamamını göstermeyeceği- Mahkemece davalı hakkında başlatılan icra takibinin başladığı icra takip tarihi itibariyle bankanın kredi alacağı konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla saptanması gerektiği- İtirazın iptaline karar verilmesi halinde, hangi icra dosyasına yapılan itirazın iptal edildiğinin açıkça dosya numarası belirtilerek yazılması gerektiği-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı takip sonucunda alınan rehin açığı belgesiyle ilamlı takip yapılabileceği- Bu nitelikteki takip nedeniyle verilen rehin açığı belgesi takip hukuku açısından ilam niteliğinde olup içerisinde yazılı alacağın varlığı ve miktarı icra mahkemesince tartışılamaz ise de; borçlunun dayanak belgedeki alacağın miktarını asliye hukuk mahkemesinde dava konusu yapması halinde, rehin açığı belgesinde yazılı olduğu kadar borcun bulunmadığı yönündeki bu dava menfi tespit davası olup mahkemece incelenip karara bağlanması gerektiği, mahkemece "davacının iddiasının rehin açığı belgesindeki hesabın yanlış olduğuna ilişkin olması nedeniyle icra memur muamelesini şikayet niteliğinde olduğundan davaya bakma yetki ve görevinin icra mahkemesine ait olduğu" gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Rehin açığı belgesinin (İİK. mad. 152), İİK.'nun 68. maddesi kapsamındaki belgelerden sayılacağı-
Alacaklı tarafından rehnin konusu olan 12 adet aracın paraya çevrilmesi için başlatılan takipte, rehinli araç yönünden satış talep edilmiş ise de, araç bulunamadığından henüz satış yapılamadığı, dolayısıyla İİK'nun 152. maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığı anlaşıldığından, "rehin açığı belgesi verilmesi isteminin reddi"ne yönelik kararın usul ve yasaya uygun olduğu-
Takibe dayanak rehin açığı belgesi, muris hakkında düzenlenmediğine göre, rehin açığı belgesine dayalı olarak, takipte, murisin mirasçısı sıfatı ile yer alanlar hakkında da itirazının kaldırılmasına karar verilemeyeceği-
Taşınmaz maliki olarak üçüncü kişi konumunda olan davacının sorumluluğunun ipotekli taşınmaz ile sınırlı olduğu, taşınmazın paraya çevrilmesi halinde, taşınmaz maliki olarak davacının sorumluluğunun da sona ereceği, hakkında düzenlenen rehin açığı belgesi nedeniyle borçlu kabul edilemeyeceği; davacının ipotekli taşınmaz bedeli dışında borçlu olmadığının tespiti ve kötüniyet tazminatı isteminin reddi gerektiği-
İİK.'nin 152. maddesi uyarınca düzenlenen rehin açığı belgesinin sadece borçlu hakkında geçerli olup, borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotek maliki üçüncü kişi için uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı, bu husus kamu düzenine ilişkin emredici düzenleme olmakla mahkemece maddi hataya dayalı ilk bozma kararına uyulmuş olması alacaklı lehine usuli kazanılmış hak doğurmayacağı-
Maddi tazminat talebinin icra dosyasında yapılan iade ile konusuz kaldığı anlaşıldığından bu konuda hüküm kurulmasına gerek bulunmadığı, manevi tazminatla ilgili davanın kısmen kabulü ile, haksız haciz nedeniyle manevi tazminatın dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesinin isabetli olduğu-
İpotekli taşınmaz maliki üçüncü kişinin sorumluluğu, ipotekli taşınmaz ile sınırlı olduğundan, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla taşınmazın satılması halinde sorumluluğu kalmayacağı ve hakkında İİK. mad. 152 uyarınca rehin açığı belgesi düzenlenemeyeceği, rehin açığı belgesi ile ancak asıl borçlu aleyhine takip yapılması mümkün olup, borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişinin mal varlığına başvurulamayacağı-