Davalı taraf aleyhine girişilen icra takibine karşı sunduğu itiraz dilekçesinde borca kısmi itirazda bulunmuş olup, böylece taraflar arasında akdi ilişkinin varlığını ikrar etmiş sayılacağı, o halde davacının icra takibine konu yaptığı alacağın bir miktar para alacağı olduğu, HMK. 10 ve TBK. 89/1 uyarınca davacı alacaklının ikametgahının bulunduğu yer asliye hukuk mahkemelerinin yetkili bulunduğunun gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirmeyle hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Akdi ilişkinin kabulü halinde, TBK. mad. 89 uyarınca para borcu nedeniyle yapılan icra takibinde davacının ikametgahında bulunan icra dairesi ve mahkemesinin yetkili olacağı-
Cevap dilekçesinde alacak miktarının ödendiğini savunulduğundan, davalının akdi ilişkiyi kabul ettiği anlamında değerlendirilmesi gerekeceği ve ispat yükü artık davalıya geçmiş olduğundan, TBK. mad. 89 uyarınca davacının ikametgahı mahkemesi ve icra dairesi yetkili olacağı-
Taraflar arasında 2012 yılından bu yana süren ticari ve defter kayıtlarında faturalar bulunmakla, akdi ilişkinin varlığı anlaşıldığından,TBK. mad 89 uyarınca davacının ikametgahı icra dairesi ve mahkemeleri yetkili olacağı-
Alacağın temliki sözleşmesinin icra olunacağı yer yazılı olmadığından ve akdi ilişki de borçlu tarafından reddedilmediğinden, TBK. mad. 89/1 ve HMK. mad. 10 gereğince, alacaklının, para borcu için kendi ikametgâhında takip başlatabileceği-