Hazine'nin de tarafı olduğu bir ilam ile taşınmazın özel mülkiyete konu teşkil ettiği benimsenerek bir tescil hükmü kurulur ve taşınmaz hakkında bir sicil kaydı tesis edilirse, artık bu kararın Hazine'yi bağlamayacağından söz edilemeyeceği-
Taşınmazın niteliği dikkate alınarak kapitalizasyon faiz oranının % 5 oranında kabulü ile hesaplama yapılması gerektiği- Türkiye ortalamasına göre üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağı- Taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 300 oranında olacağı- Taşınmazın tapu kaydında BOTAŞ lehine irtifak hakkı tesis edildiği anlaşıldığından bu irtifak haklarının taşınmazda meydana getireceği değer düşüklüğü yönünden bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği- Faiz başlangıç ve bitiş tarihleri hüküm fıkrasında açıkça gösterilemeyerek infazda tereddüte yol açılmasının yanlış olduğu- Kamulaştırılan taşınmaz yol durumuna dönüştürüldüğünden, 4721 sayılı T.M.K'nun 999. maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesi gerektiği; tesciline karar verilmesnin hatalı olduğu-
Tapudan terkinine karar verilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmediği ancak kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken Dairenin yerleşmiş uygulamalarına göre % 5 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, bu oranın % 2 olarak kabulü ile fazla bedel tespiti ; taşınmazın bir dekarında alınabilecek brüt gelirinden, indirilmesi gereken üretim masraflarının; Türkiye ortalaması dikkate alındığında brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağı gözetilmeden, masrafların daha fazla alınması sureti ile eksik bedel tespiti ; dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alındığında belirlenen bedele %25 objektif değer arttırıcı unsur eklenmesi gerektiğinin düşünülmemesinin doğru görülmediği-
Taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atılan taşınmaz, yol durumuna dönüştürüldüğünden tapudan terkinine karar verileceği-
İdarenin kıyı kenar çizgisi çalışmalarında, o yere ilişkin kamu görevlilerince önceden oluşturulmuş komisyon çalışmalarını içerir kayıt ve belgeleri getirtilerek, bunlardaki verilerle, mahkemece kıyı kenar çizgisi oluşturmak için bilirkişilerce yapılan çalışmalarda elde edilen veri ve bulguların örtüşmemesi durumunda, bunun nedenleri hakkında bilirkişilerden bilimsel gerekçelere ve maddi bulgulara dayalı, doyurucu ve denetime açık ek rapor alınması gerektiği; yani, eldeki uyuşmazlıkta idari saptamalardan takdiri delil olarak yararlanılmasının zorunlu olduğu-
Taşınmazın sicilden terkini istenildiğinden niteliği gereği, davanın, tüm maliklere yöneltilmesi gerekip taşınmazın 1/2 pay malikinin oğlunun mirasçılık belgesindeki mirasçılarına davanın yöneltilip bildirmeleri halinde delillerinin toplanıp savunmalarının değerlendirilmesi gerektiği-
Yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda dava konusu taşınmazın imar-ihya yoluyla kazanılabilecek yerlerden olmadığı, TMK'nın 715. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/C maddesi kapsamında kalan sahipsiz yerlerden olması nedeniyle özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden bulunduğunun tespiti ve TMK'nın 999. maddesi gereğince özel mülkiyete konu olabilecek nitelikte tapuya tescil edilmesinin de olanaklı görülmediğinin anlaşılması halinde, özel mülkiyete konu olmayacak yerin aynı zamanda Hazine adına da tapuya kayıt ve tescilinin de mümkün olmadığının düşünülmesi gerekeceği-
Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değerinin biçilmesi ve bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atılan taşınmaz, yol durumuna dönüştürüldüğünden, 4721 sayılı T.M.K’nun 999.maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uygulaması sonucu DOP nedeniyle fazla kesilen taşınmaz bedelinin tahsili istemlerine-
Ecrimisil hesabı yapılırken her yıl ekilebilen münavebe ürünlerinin net geliri üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, taşınmazın dekar başına belirlenen net gelirine tüfe uygulanmak suretiyle ecrimisil hesabı yapılmasının doğru görülmediği-