TMK'nun 5. maddesi yoluyla 6098 sayılı TBK'nun 146. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımının uygulanacağını” kabul etmiş olup, hak sahibinin edinilmiş mallardan kaynaklanan katılma alacağından yoksun kalmamasının sağlanmasının gerekeceği-
Edinilmiş mallara katılma rejimi (katılma alacağı) bakımından TMK.nun 5. maddesi yoluyla 6098 sayılı TBK.nun 146.maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı-
Ev eşyaları bakımından dava açıldığının anlaşılması halinde, istem tazminata ilişkin olduğuna göre eşyalar bakımından da zamanaşımı süresinin TBK.’nun 146. maddesine göre 10 yıl olduğunun nazara alınması gerekeceği-
Edinilmiş mallara katılma rejimi (katılma alacağı) bakımından TMK'nun 5. maddesi yoluyla 6098 sayılı TBK'nun 146. (Mülga BK. m.125) maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı-
Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekeceği-
Dava konusu evin 31.12.1997 tarihinde edinildiği, davanın, mal ayrılığı döneminde edinilen maldan kaynaklanan katkı payı alacağı olup, 743 sayılı TKM'nin 5. maddesi yoluyla Borçlar Kanunun 818 sayılı Kanunun 125 (TBK.m.146) maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, bu nedenle zamanaşımı süresinin başlangıcının boşanma kararının kesinleştiği tarih olarak kabul edilmesinin gerektiği, bu bakımdan davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı-
Davacı ile tarafların ortak miras bırakanı arasındaki mal rejimi ortak miras bırakanın 13.08.2006 tarihinde vefatıyla sona ermiş olup, (TMK'nun m.225/1) bu durumda eldeki dava BK'nun 125 (6098 sayılı BK.nun 146 m.) maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olacağı-
Dava dilekçesinde belirtilen harca esas değer dışında kalan alacak miktarı bakımından, zamanaşımının işlemeye devam edeceği- Yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarih ile ıslah tarihi arasında kanunda belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğine göre mahkemece ıslahla artırılan miktar bakımından davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Eşlerin birlikte ölümüyle hangisinin diğerinden önce veya sonra öldüğü belirlenemiyorsa, bunların aynı anda ölmüş oldukları karinesinin geçerli olacağı- Ölümle miras edinme ehliyetinun ve kişiliğin son bulacağı bu nedenle birinin ölümü anında, diğer eş sağ olmadığı için eşler birbirinin mirasçısı veya vasiyet alacaklısı olamayacağı- Eşlerin katılma alacakları miras haklarından ayrı olduğundan katılma rejimi birlikte ölüm karinesi gereğince eşlerin ölümü anında sona ereceği, ancak ölümle sona eren katılma rejiminin tasfiyesi sonunda katılma alacağı veya alacakları doğarsa, bu alacak hakları eşlerin kanuni mirasçılarına intikal edeceği- Birlikte ölen eşlerin mirasçıları katılma alacağına ilişkin haklarını diğer eşin mirasçılarından talep edebileceği- Mal rejiminin ölüm sebebiyle sona ermesi halinde, taşınmazın hangi mal rejimine tabi olduğu nazara alınmaksızın 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı-
Eşyaların aynen mevcut olmaması halinde istenen eşya bedeli "tazminat" niteliğinde bulunduğundan 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı, boşanma kararının kesinleştiği tarihten eşya davasının açıldığı tarihe kadar 10 yıllık zamanaşımı süresi (BK. mad 125.) henüz geçmediğinden işin esasına girilmesi gerekeceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor