Bozma ilamında, ilk boşanma dava ve kesinleşme tarihine değinilmeden, ikinci boşanma dava tarihinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı dolmadığı belirtilmekle yetinilmişse de, mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanması gerektiğine göre; tasfiyeye konu taşınmazın tarafların ilk evlilik döneminde edinildiği de dikkate alındığında, taşınmazın ilk evlilik döneminde edinilen malın tasfiyesine yönelik olduğunun kabulünün gerektiği- Evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için zamanaşımı işlemeye başlamayacağı, başlamışsa da duracağına yönelik düzenlenme gereğince de ilk boşanma davasının kesinleşme tarihinde işlemeye başlayan zamanaşımı, ikinci evlilik tarihinde durmuş olup; ikinci boşanma davasının kesinleşme tarihinde kaldığı yerden itibaren yeniden işlemeye başladığına göre, 10 yıllık zamanaşımı süresinin henüz dolmaması nedeniyle değerlendirmenin hatalı olduğu-
TBK'nin 149/1. maddesine göre; zamanaşımının, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlayacağı, evlilik devam ettiği sürece de, eşlerin diğerinden olan alacakları için zamanaşımının işlemeye başlamayacağı, başlamışsa da duracağı- Tarafların, 1972 yılında evlenmiş olup, 02.03.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 12.02.2013 tarihinde kesinleşmesiyle boşandıkları, işbu davanın ise 06.03.2015 tarihinde açıldığı, boşanma kararının kesinleştiği tarihte başlayan 10 yıllık zamanaşımı süresi henüz dolmadığından, davanın kaldığı yerden devamının gerektiği-
Sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödenmesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile iş sahibi arasında yapılan avukatlık ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken akdi vekâlet ücretinin dâhil olmadığı-
Katılma alacağında zamanaşımı süresinin TMK'nun 178. maddesi uyarınca belirlenemeyeceği, katılma alacağı kanundan doğan bir (parasal) alacak hakkı olup, doğumuyla birlikte temlik edilebileceği, haczedilebileceği ve rehnedilebileceği, katılma alacağında zamanaşımı süresinin -TBK m. 146 (BK. mad. 125) uyarınca- on (10) yıl olarak uygulanması gerektiği- Tarafların 1984 tarihinde evlendikleri, 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen mallar nedeniyle katılma alacağına ilişkin davada, 2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabul edilerek 2009 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından, ıslah tarihi olan 19.10.2011 tarihi itibariyle, Kanunda öngörülen on yıllık zamanaşımı süresinin geçmediğinin kabul edilmesi gerektiği-
Katılma payı alacağı istemine ilişkin davada, mahkemece verilen davanın kabulü yönündeki ilk kararın, Özel Dairece bir yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulması üzerine yerel mahkemece bozma ilamına uyulmakla davalı yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olup, bu aşamadan sonra yerel mahkemenin bozma ilamına uyarak davanın reddine dair verdiği kararın Özel Dairece, usulü kazanılmış hakka aykırı olarak önceki bozma ilamının aksine uyuşmazlığa 10 yıllık zamanaşımının uygulanması gerekeceği-
Davacının dava konusu taşınmazın alımında edinme tarihi itibarıyla ziynetlerle katkıda bulunduğu anlaşıldığından bu miktarın davacı lehine değer artış payı alacağı doğurduğu ve denkleştirmede davacı lehine dikkate alınması doğru ise de evlenme tarihinden önce edinildiği ve murisin kişisel malı niteliğinde olduğu anlaşılan dairelerin dava konusu taşınmaz hissesinin alımında kullanıldığının, bu nedenle davalı lehine denkleştirmede kişisel mal olarak dikkate alınması gerekeceği-
Katkı payı davasında, edinilmiş mallara katılma rejimi bakımından TMK'nun 5. maddesi yoluyla 6098 sayılı TBK'nun 146. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekeceği-
Edinilmiş mallara katılma rejimi (katılma alacağı) bakımından TMK'nun 5. maddesi yoluyla 6098 s. TBK'nun 146. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekeceği-
Edinilmiş mallara katılma rejimi (katılma alacağı) bakımından TMK'nun 5. maddesi yoluyla 6098 sayılı TBK'nun 146. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren zamanaşımının işlemeye başlayacağı-