Karayolu çalışmaları sırasında, davalı idare tarafından fiilen el atılan taşınmazda A harfi ile gösterilen alanın uyuşmazlık dışı olduğu somut olayda, "fen bilirkişi raporunda B ve C harfi ile gösterilen alanlar imar planında kanal alanı ve konut dışı kentsel çalışma alanı olarak ayrılmasına rağmen, bu alanlara davalı idare tarafından fiili olarak el atılmadığı, davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün fiilen el atılan yerlerden sorumlu olduğu ve imar planı düzenleme yetkisinin de bulunmadığı" hususları birlikte değerlendirildiğinde, B ve C harfi ile gösterilen kısımlar yönünden taşınmazın bedeline hükmedilmesinin isabetsiz olduğu- "Taşınmazın A harfi ile gösterilen kamulaştırmasız el atılan bölümü yanında fiilen el atılmamış ancak imar planında yolda kalan bölümü yönünden tazminata hükmedilme şartlarının oluştuğu, C harfi ile gösterilen bölümde yapılaşma imkânı kalmadığı için yüzde yüz değer azalışı meydana geldiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Kamulaştırılan yapılara değer biçilirken, değerlendirme tarihindeki Yapı Yaklaşık Birim Fiyat Listesine göre birim değeri tespit edilip varsa eksik imalat ve belirlenecek yaşına göre yıpranma payı da indirilerek değerinin hesaplanması ile yetinilmesi gerektiği, davaya konu taşınmazın şehir merkezine uzaklığı gerekçe gösterilmek suretiyle %15 nakliye bedeli hesaplanarak yapı bedeline eklenmiş olmasının hatalı olduğu-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemi ilişkin eldeki davada, Diyarbakır İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün 25.04.2014 tarihli yazısı ekindeki Sur ilçesine ilişkin 2012 yılındaki hasat dönemi ortalama toptan satış fiyatlarının esas alınmak suretiyle taşınmaz bedelinin yeniden tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasının gerekip gerekmediği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili istemi ilişkin eldeki davada, Diyarbakır İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün 21.05.2014 tarihli yazısı ekindeki Sur İlçesine ilişkin 2012 yılındaki hasat dönemi ortalama toptan satış fiyatlarının esas alınmak suretiyle taşınmaz bedelinin yeniden tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasının gerekip gerekmediği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili istemi ilişkin eldeki davada, Diyarbakır İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün 25.04.2014 tarihli yazısı ekindeki Sur ilçesine ilişkin 2012 yılındaki hasat dönemi ortalama toptan satış fiyatlarının esas alınmak suretiyle taşınmaz bedelinin yeniden tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasının gerekip gerekmediği-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemi- Arsa niteliğindeki taşınmaza Kamulaştırma Kanunu m. 11/1 -g uyarınca emsal kıyaslaması yapılarak dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinin isabetli olduğu- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu m. EK 2 ve geçici m. 15 uyarınca davalının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olduğu- Davalı idare harçtan muaf olduğu-
Tapu kaydı orman olduğu gerekçesiyle hükmen iptal edilen taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın tazminine (TMK.1007) ilişkin davada, tapu iptaline dair hükmün kesinleştiği yıl itibarıyla, dava konusu taşınmazların imar planında turizm alanı ve belediye hizmetlerinden faydalanan yer olması nedeniyle arsa olarak değerlendirilmesinde isabetsizlik bulunmadığı- Mahkemece bozma ilamına uygun şekilde inceleme ve değerlendirme yapılarak gerçek zararın belirlenmesi ve tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Taşınmazına el konulan kimse mülkiyet hakkının kamu tüzel kişiliğine devrine razı olarak, taşınmaz malın bedelini dava ettiği takdirde ödenecek bedelin, taşınmazın el koyma tarihindeki özelliklerine göre, dava tarihindeki değeri olacağı- Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davalarında da amaç taşınmazın gerçek değerinin tespiti olup, kamulaştırma ile denklik sağlanabilmesi için Kamulaştırma Kanunu’nun değer tespitine ilişkin hükümleri kısmen uygulanması gerektiği- Emsal olarak seçilen ve dava konusu taşınmazla aynı özellikleri taşıyan komşu parsele ilişkin kararın güçlü delil oluşturduğu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde esas alınması gerektiği-
4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkin davada, ; taraflara, dava konusu taşınmazlara yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazların, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili belediye başkanlığı ve tapu müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazların değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
Temlik alan bakımından tazminatın dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte verilmesi gerektiği bu hükmün temyiz edilmemesi nedeni ile eldeki dava açısından hazine lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu- TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan davalar kısmi dava niteliğinde olup belirlenen bedel ancak ıslah yolu ile artırılabileceğinden ve bir davada ıslah yoluna sadece bir kez başvurulabilineceğinden nedenle temyiz itirazlarının red edileceği- Arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunlu olduğu-