3. HD. 11.02.2016 T. E: 2015/1871, K: 1669-
Ayıbın giderilmesi bedeli yanında bağımsız bölümlerde meydana gelen değer kaybının da hüküm altına alınmasının usul ve yasaya uygun olduğu-
Asıl ve karşı maddi tazminat davası-
Tapu iptali ve tescil davası bozma kararına uyularak-
Davacı, davalı doktorun yükümlülüklerini yerine getirmediği, taahhütlerine ve tıbbın gereklerine uygun ameliyat yapmadığı, estetik amaçlı ameliyatın başarısız olduğunu iddia ederek açtığı davanın dayanağını eser sözleşmesine ilişkin TBK. nun 475. maddesinin oluşturduğu; mahkemece bu kapsamda değerlendirme yapılabilmesi için, davacı da gönderilerek mümkünse Adli Tıp Kurumu'ndan içinde Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi ile Kulak Burun Boğaz uzmanlarından oluşturulacak bir heyetten, bu mümkün değilse üniversitelerden seçilecek açıklanan uzmanlardan oluşturulacak bir heyetten estetik amaçlı ameliyatın tıbbın gereklerine ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, amacına ulaşıp ulaşmadığı, ameliyat nedeniyle davacının burnunda geçici veya kalıcı bir rahatsızlığın ortaya çıkıp çıkmadığı hususlarında hükme esas teşkil edecek nitelikte rapor alınmasından sonra, davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin değerlendirilerek hüküm kurulması gerekeceği-
Mahkemece eserdeki ayıbın kabule icbar edilemeyecek derecede olmaması ve onarımı suretiyle giderilmesinin mümkün bulunması sebebiyle talep sözleşmenin feshi ve bedelin iadesi olmakla birlikte çoğun içinde az da vardır ilkesi uyarınca iş bedelinin tamamı da ödenmiş olduğundan bilirkişi raporunda onarım bedeli hesaplanan miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Somut olayda, asıl davada davalı arsa sahibinin, davacıdan gecikme tazminatı alacağı bulunduğuna yönelik savunması mahsup itirazı, ... İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyasında takibe konu itiraza uğramayan senetli alacağı bulunduğuna yönelik savunmasının ise takas def'i niteliğinde olduğu-
Dairelerin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde kararlaştırılan yüzölçümünden küçük yapılması, eksik iş niteliğinde olup, eksik işler bedeli ihbar koşuluna ve ihbar süresine bağlı olmaksızın teslim tarihinden itibaren kural olarak beş yıllık zamanaşımı süresinde talep edilebilir, bu nedenle mahkemece, birleşen davada, ihbar koşulu aranmaksızın dairelerin küçük yapılmasından kaynaklanan zararın talep edilebileceği- Yüklenicinin, kendi iradesiyle inşaatın tamamına ve bu kapsamda arsa sahiplerine ve kendisine verilen bağımsız bölümlere aynen yansıtılan değer artırıcı işler yapması halinde sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı durumlarda fazla bedel isteminde bulunamayacağı- Maddi hakkı sona erdiren maddi hukuk işlemlerinin, ıslahla düzeltilemeyeceği- Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı- Somut olayda, arsa sahiplerince gecikme tazminatı alacağı bulunduğu ileri sürülerek asıl dava, eksik ve ayıplı işler bulunduğu ileri sürülerek, birleşen davalar açılmış olup, arsa sahiplerinin gecikme tazminatı alacağı ödenmeden veya eksik ve ayıplı işler tamamlanmadan ya da bedelleri ödenmeden, iskân ruhsatı alınmış olsa bile, sözleşmeye uygun teslim olgusunun gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği- Bilirkişi tarafından, yağmur iniş boruları ve balkon giderleri bağlantıları işçiliğinin iyi yapılmamasının, dükkan üstü terastaki su yalıtımı hatalarının, yine dükkan üstü terastaki dilatasyondaki kusurun gizli ayıp niteliğinde olduğu açıklanmış ve bu sonuç doğru görülmüş ise de, diğer imalat kalemleri ile ilgili görüş bildirilmemiş, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarında da bu konuda görüş bildirilmediği görülmüştür. Bu durumda mahkemece, anılan gizli ayıp dışında kalan diğer imalat kalemlerinin açık ayıp ya da gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı hususunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifasını talep eden kimse sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kural olarak kendi borcunu ifa etmedikçe karşı taraftan edimin ifasını isteyemeyeceği-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
Taraflar arasındaki resmi şekle uygun arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin en geç dava tarihinde iradi şekilde dönme ile sona erdirildiği- Yargılama sırasında inşaatın yasal hale getirilip getirilemeyeceği hususunun tespiti için davalı arsa sahiplerine süre verilmiş ancak bu husus açıklığa kavuşturulamadığından bahisle red kararı verildiği ancak, sözleşme gereği inşaatı yasal hale getirme yükümlülüğü davacı yana ait olduğu- İlgili belediyeden inşaatın yapılacağı arsanın imar durumuna göre gerek taban alanı, gerek inşaat alanı, gerekse yükseklik itibariyle mevcut inşaatın yasal hale getirilip getirilemeyeceği, getirilebilecekse ne suretle inşaata yasallık kazandırılabileceği ayrıntısıyla sorulmalı ve gerektiğinde bu konuda mahallinde inşaat mühendisi bilirkişilerle keşif yapılarak görüş alınmalı, ileri sürüldüğü takdirde taraf itirazları karşılanmalı, yasal hale getirme imkanı bulunması halinde temin için davacı yükleniciye yetki ve uygun süre verilmeli aksi takdirde imar düzenine aykırı, yasal hale getirilemeyecek bir yapının ekonomik bir değerinin bulunduğundan söz edilemeyeceğinden şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Yasal hale getirme imkanının bulunduğunun anlaşıldığı ve bu hususun yüklenici tarafından temin edildiğinin anlaşılması halinde yüklenicinin projesiz, ruhsatsız kaçak yapı inşa ederek ağır kusurlu olması karşısında kâr kaybı talebinin her halükarda reddine karar verilmesi gerektiği- 
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • kayıt gösteriliyor