Vasi tayini davasının eldeki dava için bekletici sorun sayılması, vasi tayin edildiğinde husumete izin kararı da sağlanarak davanın yürütülmesi, bundan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasının isabetsiz olduğu-
Hakkında koruma kararı verilen küçük, 25.10.1994 doğumlu olup, "bulunmuş çocuk" olarak nüfusa tescil edildiği, anası ve babasının "kim olduğu"nun bilinmediği, bulunmuş çocuk olduğuna göre velayet altında olmadığı, velayet altında bulunmayan her küçüğün vesayet altına alınacağı, görevlerini yaparken vesayeti gerektiren böyle bir halin varlığını öğrenen nüfus memurları, idari makamlar, noterler ve mahkemelerin bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorunda oldukları-
Mahkemece, öncelikle davacıya vasi tayinini gerektirir bir durum bulunup bulunmadığının saptanması, vasi tayini davasının eldeki dava için bekletici sorun sayılması, davacıya vasi tayin edildiğinde husumete izin kararı da sağlandıktan sonra davanın yürütülüp davacının temlik sırasında hukuksal ehliyetten yoksun olup olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlenmesi, ondan sonra işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken anılan husus göz ardı edilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Kişisel ilişkinin değiştirilmesi davası açması konusunda vasinin izin kararı alıp ibraz etmesi için kendisine önel verilip, sonucunun beklenmesi gerektiği-
Küçüğün veli olan annesinin nüfus bilgilerinden yararlanarak annenin açık adresinin tespitine çalışılması ve çocuk mallarının korunmasına yönelik alınacak önlemlerde bu şahsın muhatap alınması gerektiği-
Velayet altında bulunmayan küçüğün vesayet altına alınması kararının da küçüğün yerleşim yerindeki vesayet dairesi (Sulh Mahkemesi) tarafından verilmesinin zorunlu olacağı-
Annesi ölü olan küçüğün babasından velayetin kaldırılmış olması (TMK. m. 348) sebebiyle yetkili vesayet makamı tarafından kendisine vasi tayin edilmesi gerektiği-