Şirkete ait menkul malların haczedilmesi, borçlu adına kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulması, yine borçlunun emekli sandığından almakta olduğu maaşına konulan haciz nedeniyle yapılan kesintinin takip dosyasına düzenli olarak yatırılması ve alacak miktarının da 20.850,05 TL olması dikkate alındığında, sanıkların suç işleme kasıtlarının bulunmadığının kabulünün gerekeceği-
Şikâyet dilekçesinde, borçlu şirketin malvarlığının borcu karşılamaya yetmediği, malı bulunmadığı halde şirketin iflasını istemediği ileri sürülerek İİK'nun 345/a maddesinden dolayı da cezalandırılması isteminde bulunduğu dikkate alındığında, müşteki vekilinin şirketin borcu ödeme gücünün olmadığını bildiğinin kabulü gerekeceği-
İİK. 333/a maddesinde düzenlenen suçun oluşması için takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketi hukuken ya da fiilen yönetim yetkisine sahip olan sanıkların alacaklıları zarara uğratmak kastiyle şirket borcunu kısmen veya tamamen ödememesi gerektiği-
Müşteki vekilinin, aynı tarihli dilekçe ile sanığın sermaye şirketinin iflasını istememek suçundan dolayı İİK.'nun 345/a maddesiyle cezalandırılması istemiyle şikâyette bulunması nedeniyle borçlu şirketin borcu ödeme gücünün bulunmadığını bildiğinin kabulü gerekeceği-
Şikâyet dilekçesinde borçlu şirketin faaliyetine son verdiği, yapılan hacizlerin sonuçsuz kaldığı ve adresinden ayrıldığının belirtilmesi ve aynı müştekinin borçlu şirketin iflasını istememesi nedeniyle yetkilisinin İİK'nun 345/a maddesi ile cezalandırılması isteminde bulunduğu dikkate alındığında, sanığın takibin kesinleştiği tarih itibariyle borcu ödeme gücünün olmadığım ve alacaklı tarafın da bunu bildiğinin kabulü gerekeceği-
İİK.'nun 333/a maddesinde yazılı suçun sübutu için eylemin başka bir suçu oluşturmaması gerekmekte olup, şikâyet dilekçesinde ileri sürülen hususların ispatlanması hâlinde sanıkların eyleminin İİK'nun 331 inci maddesinin birinci fıkrasında müeyyideye bağlanan alacaklılarını zarara uğratmak kastiyle mevcudunu eksiltme suçuna uyabilecek olması ve aynı dilekçe ile ve aynı iddialarla sanıklar hakkında İİK'nun 331. maddesinin birinci fıkrası ile cezalandırılmaları isteminde bulunulması nedeniyle atılı suçun oluşmadığı-
İtirazın iptali kararından önce borçlu şirketin tasfiye sürecine girdiğinin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin ilandan anlaşılması nedeniyle şirketin borcu ödeme gücünün bulunmadığının kabulü gerekeceği-
Takibin iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmasının gerekeceği-
Borçlu şirketin 31.12.2007 tarihi itibariyle re'sen terk işleminin yapıldığının bildirilmesi karşısında, şikâyetin yapıldığı 07.07.2009 tarihinde ve takibin kesinleştiği tarihte şirketin borcu ödeme gücünün olmadığının kabulünün zorunlu olduğu-