Ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup; sanıkların hangi kastla hareket ederek borcu ödemediklerinin açıklığa kavuşturulmasının gerektiği-
12. HD. 04.11.2019 T. E: 9340, K: 15733-
12. HD. 14.10.2019 T. E: 5783, K: 14679-
İİK mad. 345/a uyarınca "sermaye şirketinin iflasını istememek" suçunun oluşabilmesi için, aynı Kanun'un mad. 179 ve TTK mad. 376'da öngörülen koşullarda şikayet tarihi itibariyle şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenerek sonucuna göre şirketin iflasının istenmesi şartlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğinden hareketle, öncelikle şikayet tarihinden itibaren geriye dönük olarak yakın zamanda borçlu şirkete ait ticari defterlerin temini ile borçlu şirket hakkında kesinleşmiş icra takip dosyalarının, Vergi Dairesinden en son kurumlar vergisi beyannameleri ile varsa bilançolarının da getirtilip mevcut borçları da pasife dahil edilerek, ticari defterler, bilançolar ve banka hesapları da incelenmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği- 
Müştekinin şikayet dilekçesinde sanıklar hakkında İİK’nun 333/a maddesine uyan eylemlerden bahsedilerek İİK’nun 345/a maddesi gereğince cezalandırma talep edildiği, mahkemenin ise hükmünü şikayet dilekçesinde bahsedilmeyen ve talep edilmeyen İİK’nun 332. maddesinde düzenlenen aczine kendi fiili ile sebep olmak suçundan hüküm kurulduğu, CMK'nın 225/1. maddesinde yer alan düzenlemeye aykırı olarak, hakkında açılmış dava bulunmayan ve şikayet dilekçesinde anlatılış tarzına göre unsurları gösterilmeyen İİK’nun 332. maddesine aykırılık eyleminden dolayı da yazılı şekilde karar verilmesinin, bozma nedeni olacağı-
Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen suçun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, icra takibinin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olmadığının ve bu surette suçun unsurlarının oluşmadığının anlaşılması nedeniyle beraat kararı verilmesi gerektiği-
“Ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçuna (İİK. 333/a) ilişkin temel cezanın belirlenmesinde "adli para cezasına" da hükmedilmesi gerektiği, temel cezanın; 6 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayininin hatalı olduğu- Ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerektiği, adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanmasının hatalı olduğu-
İİK. mad. 333/a  uyarınca, “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşabilmesi için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerektiği- Dosyanın bilirkişiye tevdii ile borçlu şirket hakkındaki kesinleşmiş icra takip dosyalarında bunlarla belirlenecek mevcut borçlar da getirtilerek, şirketin pasifine eklendikten sonra ticari defterler, bilançolar ve banka hesapları da esas alınarak karşılaştırılmalı bilirkişi incelemesi yaptırılıp, borçlu şirketin takibin kesinleştiği tarih itibariyle ödeme gücü olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerektiği- Sanıklar hakkında verilen adli para cezasının taksitlendirilmesine karar verilirken 5237 s. TCK’nın 52/4. maddesinin gösterilmesi gerekirken, aynı kanunun 52/2. maddesinin gösterilmesi ve ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanmasının hatalı olduğu-
İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, öncelikle sanıklar hakkında cezai sorumluluğun hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından şirket ana sözleşmesi getirtilerek, fiilin birlikte işlenmediğinin anlaşılması halinde, temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlar da dikkate alınarak suçun oluşumundaki temsilci veya temsilciler tespit edilip, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdiri gerektiği- İİK'nın 345/a maddesindeki suçun oluşabilmesi için, aynı Kanun'un 179 ve 6102 sayılı TTK'nın 376. maddesinde öngörülen koşullarda şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenerek sonucuna göre şirketin iflasının istenmesi şartlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği-
İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket ticari defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerektiği- İİK 345/a maddesindeki suç bakımında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 75. maddesinin birinci fıkrası uyarınca uzlaştırma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adli para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçlar önödemeye tabi olup, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 345/a maddesinde öngörülen suçun cezasının üst sınırının üç ay hapis cezası olduğu ve suç tarihi itibariyle uzlaştırma kapsamında bulunmadığı gözetilerek, sanık hakkında önödeme ihtaratında bulunulup sonucuna göre durumun tayini gerektiği-