Kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ilave tediye, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Kanuni tanımda lokavt için işyerindeki işçilerin topluca işten uzaklaştırılması gerektiği ifade edilmiş ise de, maddede ifade edilen “işyeri” kavramının bir toplu iş sözleşmesi birimi olarak kabul edilmesinin zorunlu olduğu ve işletme toplu iş sözleşmesinin bölünemez niteliği de gözetildiğinde, işletme söz konusu olduğunda, lokavt için, diğer unsurlar yanında işletmedeki işçilerin topluca işten uzaklaştırılmasının gerektiği- Lokavtın söz konusu olup olmadığının belirlenmesi için, mahkemece öncelikle işletme yahut işyeri niteliğinin tespiti ve bununla birlikte, işletme yahut işyeri niteliğinin tespitinin ise yetki tespitine itiraza ilişkin mahkeme dosyası ile belirleneceğinden, anılan davanın sonucunun beklenmesi gerektiği- Söz konusu dava neticesinde, işletmenin mevcudiyeti tespit edilirse davanın reddine; ancak dava konusu birimin işyeri niteliğinde olduğu tespit edilirse, toplu görüşme süreci başladıktan sonra işyerindeki işçilerin topluca işten uzaklaştırıldığı anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Müteselsilen sorumlu olan borçlular (alt işveren- asıl işveren) arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği-
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ulusal bayram ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
Kural olarak asıl-işveren - alt işveren ilişkisinde işçinin alt işverene ait işyerine iade edilmesine karar verilmesi gerekeceği- İşçinin tekrar işe başlatılmamış olmasından doğan mali haklardan ise alt işveren ve asıl işverenin birlikte sorumlu olacağı- Muvaazalı asıl işveren - alt işveren ilişkisinde işçinin asıl işveren gibi görünen kişinin işyerine iadesine karar verilmesi gerekeceği-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
Davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığının belirlenmesi için davalılar arasında hukuki ilişiki ve fiili durum tüm açıklığı ile ortaya çıkaracak sözleşme ve işyeri kayıtları, tüzükleri getirtilerek incelenmeli, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi olup olmadığı saptanmalı ve bunun sonucu olarakta davalılarının sorumluluklarının ortaya konulması gerektiği- Sendikal tazminat ile boşta geçen süre ücret ve haklarından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğu kabul edilmiş ise de açıkça karar başlığında gösterilen üç davalıdan hangilerinin sorumlu olduğu açıklanmamadığından ve hakkındaki dava husumtten reddedilen TKİ Genel Müdürlüğü aynı dava da bu defa işe aide sonuçlarından birlikte sorumlu tutulduğundan kararın çelişkili olduğu- Davacı yararına sendikal tazminata hükmedilme gerekçesi şube kurulması için oluşturulan müteşebbis heyete atanması ve feshin bu şubenin kurulmasına dair yönetim kurul kararının iptal edilmesinden önce gerçekleşmesi olup bu konuda ilgili sendikanın tüzüğü getirtilip müteşebbis heyet üyesi ve sendika temsilcisi statüleri incelenerek ve dosya kapsamındaki diğer bilgi ve belger tanık anlatımları değerlendirildikten sonra sendikal tazminata hak kazanılıp kazanılmadığının belirlenmesi gerektiği-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-