Hizmet sözleşmelerinin içeriği ve altındaki imzalar konusunda davalıların isticvaplarına karar verildiği, usulüne uygun ihtarlı isticvap davetiyesine rağmen davalılar duruşmalara katılmadıkları, bu durumda, hizmet sözleşmeleri içeriklerinin doğru olduğu ve altındaki imzaların davalılara ait olduğunun kabulü gerektiği- Kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olmasının mutlak bozma nedeni oluşturacağı- Davacı asıl işveren, İş. K. mad. 2/6 hükmüne dayalı sorumluluğu nedeniyle dava dışı işçiye ihbar ve kıdem tazminatı vs. ödemiş ise de, davacının bu tazminatlardan sorumluluğu, anılan Yasa maddesine göre işçilere karşı olan bir sorumluluk olup, taşeron ile asıl işveren arasındaki birbirlerine karşı olan sorumluluğu içermeyen anılan düzenlemenin dava konusu olaya uygulanamayacağı- Davalıların kıdem tazminatı alacağı ile ilgili olarak davacıya karşı olan sorumluluğu sözleşmede farklı bir düzenleme yok ise kural olarak kendi dönemi ile sınırlı bulunduğu ve ihbar tazminatından son işverenin sorumlu olduğu, davalıların kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin sorumluluğunun buna göre belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, adı geçen davalı şirketlerin sorumlu olduğu miktarlar yönünden yarı oranında davacının sorumlu tutularak indirim yapılmasının hatalı olduğu-
Sözleşmede işçi hak ve alacakları nedeniyle açıkça yüklenicinin sorumlu olacağı belirtilmiş olup, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme ve şartname hükümleri tarafları bağlayacağından, davacının asıl işveren olarak ödemiş olduğu miktarın ilgili davalılardan işçiyi çalıştırdıkları dönemle sorumlu olmak kaydıyla rücuen tahsilini talep edebileceğinin kabulü gerektiği-
İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden devreden işveren ile devralan işverenin müştereken müteselsilen sorumlu olduğu; devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu- Yıllık ücretli izin alacağından son alt işveren olmadığından sorumlu tutulamayacağı- Islaha karşı zamanaşımı defi dikkate alınırken dava dilekçesinde talep edilen miktarın zamanaşımına uğramayacağının gözönünde tutulmamasının hatalı olduğu-
22. HD. 07.03.2019 T. E: 2018/17269, K: 5384-
Davalının, davacının belirli bir tarihten itibaren istihdam edilmeye başlandığı, dolayısıyla bu tarihten önceki çalışmalarından sorumluluklarının olmayacağına ilişkin savunmasının araştırılması gerektiği-
22. HD. 05.03.2019 T. E: 2017/23911, K: 5085-
İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden devreden işveren ile devralan işverenin müştereken müteselsilen sorumlu olduğu; devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu- Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; işçinin tüm hizmet dönemi için haftalık 18 saat fazla çalışma yaptığı tespitiyle hesaplama yapılmış ise de, ,işçinin duruşmadaki beyanlarında "günde 12 saat çalıştığı"na ilişkin beyanı da göz önüne alınarak işçinin yalnızca son 7 aylık çalışma süresinde günlük 12 saat çalışarak fazla çalışma ücret alacağına hak kazandığı- Yıllık izin ücret alacağının belirlenmesi hususunda da uyuşmazlığın, işveren tarafından işçinin 14 gün ve 10 gün yıllık izin isteği ve bu talebinin onaylandığına dair yıllık izin formları sunulmasına karşın değerlendirmeye alınmamasının da yanılgılı olduğu-
İş mahkemesindeki yetkinin kamu düzenine ilişkin olduğu- Bir mahkemenin açılan davada yargılama yapıp, dava şartlarını inceleyebilmesi için öncelikle görevli olması, görevli ise yetkili olması gerektiği- Görevli ve yetkili olmayan bir mahkemenin diğer dava şartlarını usul ekonomisi ya da başka bir gerekçe ile değerlendiremeyeceği- Görevli mahkeme tarafından, öncelikle yetkili olup olmadığı belirlenip, yetkili ise diğer dava şartlarının değerlendirilmesi gerekirken, yetki hususu ve özellikle davalının yetki itirazı değerlendirilmeden davanın -7036 s. K.da A düzenlenmiş bir başka dava şartı olan- arabuluculuğa başvurulmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi ve istinaf merci olan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da davalı tarafın yetki hususundaki istinaf başvurusunun değerlendirilmeden istinaf başvurusunu reddedilmesinin hatalı olduğu-
22. HD. 28.02.2019 T. E: 2017/20067, K: 4642-
22. HD. 28.02.2019 T. E: 2017/20068, K: 4643-