4722 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 17. maddesine göre; mirasçılık ve mirasın geçişinin, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirleneceği 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 575. maddesine göre; mirasın, miras bırakanın ölümüyle açılacağı-
Borçlunun reddetmediği miras yolu ile kazandığı ve henüz tapu siciline tescil ettirmediği mülkiyet veya diğer aynı hakların borçlu namına tescilinin alacaklı tarafından istenebileceği (İİK. mad. 94/2), miras hissesinin ancak tescille birlikte haczedilebileceğine ilişkin bir düzenlemenin yer almadığı- Murisin ölümü ile miras hakkı kazanılacağından borçlunun murisinden intikal eden gayrimenkuller üzerindeki miras hissesinin haczi mümkün olduğu-
Davacının mirasbırakanın mirasçısı olduğu ve mirasçılık belgesini istemekte hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla, miras bırakanın tüm mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesi verilmesi gerekeceği-
Mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenecek olup, mirasın ölenin milli hukukuna tabi olması ve Türkiye'de bulunan taşınmaz mallar bakımından Türk hukuku uygulanması gerekeceği-
Birinci derecede mirasçıların ölenin çocukları olduğu, çocukların eşit payla mirasçı oldukları, 444. maddesinin 04.11.1990 gün ve 3678 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki hükmünde ölenin ana, baba veya bunların füruu ile birlikte mirasçı olan karı veya kocanın, mirasın dörtte birinin mülkiyeti ile beraber yarısının intifa hakkı alacağı olduğu açıklandığından, temyiz isteminin intifa hakkı bakımından bozulması gerekeceği-
Miras ölümle açıldığı gibi aynı Kanunun 30.maddesi hükmüne göre de doğum ve ölüm nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanmasının mümkün olduğu-
Çocuk ile ana arasındaki soy bağının doğumla, baba arasındaki soy bağının ise ana ile evlilik, tanıma veya hakimin hükmüyle kurulacağı, mirasın ölümle açılacağı ve mirasçılığın, miras bırakanın ölüm tarihindeki hükümlere göre belirleneceği, yabancılık unsuru içeren mirasçılık belgesi verilebilmesi için miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle karşılıklılık koşulunun araştırılmasının zorunlu olduğu-
Hakimin tarafların yargılama oturumlarında ve dilekçesinde kullandıkları nitelendirme ile bağlı olmadığı, mahkemece, dilekçenin içeriğine göre davacının isteğini ve amacını belirleyip uyuşmazlığın ona göre çözüme kavuşturulmasının gerekeceği, 6100 sayılı HMK.nun 31.(HUMK.nun 75/2) maddesine göre, hakimin uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, aynı Kanunun 147, 169. (HUMK 213/1, 230). maddelerine göre de tahkikat hakiminin iki tarafı veya vekillerini çağırarak davanın maddi olguları hakkında beyanlarını dinleyebileceği, davanın doğru biçimde sonuçlandırılması için davanın ne olduğunun anlaşılmasının gerekeceği, iddianın ileri sürülüş şekline göre; davacı vekilinin, dava konusu taşınmazın davacıya annesinden intikal ettiğini bildirmekle birlikte ne şekilde intikal ettiğini açıklamadığı-
Miras bırakanın torunu miras bırakandan önce öldüğünden onun eşinin mirasçı olamayacağı-
Miras bırakanın annesi, kardeşi ile birlikte aynı anda öldürüldüğünden mirasçı olarak davacı babası kaldığından tüm miras için davacı babaya mirasçılık belgesi verilmesi gerekeceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor