5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesi uyarınca temyiz süresi karar yüze karşı verilmişse nihai kararın taraflara tefhimi tarihinden itibaren 8 gün olup, somut uyuşmazlıkta nihai kararın davacı vekiline tefhim edildiği 18.11.2009 tarihi ile 04.12.2009 tarihli temyiz talebi arasında yasada öngörülen sekiz günlük temyiz süresinin fazlasıyla geçtiği-
Davalı vakfın 506 Sayılı Sosyal sigortalar kanununa tabi bulunmadığı, Türk Kanunu Medenisi hükümlerine göre kurulduğu, ta­raflar arasında 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında bir sosyal güvenlik iliş­kisi bulunmadığı, ortada iş mahkemelerinin görev alanını düzenleyen 5521 sayılı İş Mah­kemeleri Kanunu'nun 1. maddesi kapsa­mında bir uyuşmazlığın bulunmadığı, vakıf senedinin uygulanmasından doğan davalara bakma görevinin genel mahkemelere ait ol­duğu düşünülmeksizin, görevsizlik kararı verilmesinin gerekeceği-
5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 5.maddesine göre iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihteki davalının Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabilir, İş Mahkemelerinin yetkileri kamu düzenine ilişkin olduğundan yetki itirazında bulunmamış olsa bile mahkemece kendiliğinden davanın her aşamasında gözetilmesi gerekeceği ve 9.Hukuk Dairesinin 24.4.2009 tarih ve 9425-11511, 19.2.2008 tarih ve 2007/30633-2008/1051, 10.2.2009 tarih ve 2009/1089-1968 sayılı içtihatlarının da bu doğrultuda olduğu-
Gerek Sosyal Güvenlik gerek İş Hukukuna ilişkin davaların süratle sonuçlanması gerektiği-
Açık kanun hükmü ile iş mahkemesinde görüleceği belirtilmemiş olan davaların genel mahkemelerde görüleceği-
Çalışma ilişkisinin niteliğinin belirlenmesinin, sonuç itibariyle yargı yolunu da belirleyeceği - Sözleşmeli personel kategorisinin, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararları ile de kamu hukuku içinde “statü” niteliği kazandığı (Danıştay 11. Dairesinin 27.2.2003 gün ve 2000/11381- 2003/959 karar sayılı kararı ile 25.10.2001 gün ve 2001/2335-365 sayılı kararları) - Aşağıda belirtilen maddi ve yasal olgular gözetildiğinde, davacı, davalı idarede “sözleşmeli personel” olarak çalıştığı, aralarında akdedilmiş bulunan idari sözleşmeye dayalı uyuşmazlıkta iş mahkemesinin görevli olmadığı-
1475 sayılı İş Kanununun 5/1-2 maddesi uyarınca, '50'den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım işlerinin yapıldığı iş yerlerinde, İş Kanununun uygulanmayacağı, davacının bahçıvanlık işi yaptığı belirlenirse, dava hakkında görevsizlik kararı verilerek dosyasının Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekeceği, zira bahçıvanlık işi tarım işi olup, bu işte çalışan davacı İş Kanunu kapsamında kalmadığından, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesi uyarınca İş Mahkemesi’nin görevli olmayacağı-
HUMK'nun 8.maddesine göre, malvarlığından doğan değer veya miktarı 400.000.000 TL'yi geçmeyen davalara Sulh Hukuk, daha fazlasına ise Asliye Hukuk Mahkemesi bakmakla görevlidir. Ancak, taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunduğuna göre bu gibi hizmet sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklara ilişkin davaların (sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanmış olsa bile) İş Mahkemelerinde görülmesinin gerekeceği-
Hizmet sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklara ilişkin davaların İş Mahkemelerinde görülmesi 1475 ve 5521 sayılı kanunların 1.maddeleri hükümleri gereği olduğu-
Davacının davalı parti merkezinde çalıştığı hususu yetki itirazında bulunan davalı şirket tarafından da kabul edilen davalı şirketin merkezi İstanbul’da olmasına rağmen davacının tüm çalışmasını Ankara’da geçirmesi ve mevcut delillere göre davacının çalıştığı işyeri Ankara’da olup, 5521 Sayılı Kanunun 5.maddesine göre işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de davaya bakılabileceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor