Alacaklının iflas davası açma hakkının, iflas ödeme emrinin borçluya tebliğinden sonra doğacağı—
Türk Ticaret Kanunu uyarınca tacir olan/sayılan gerçek ya da tüzel kişiler hakkında iflas ödeme emri gönderilip, iflas davası açılabileceği—
«Tacir» sıfatını taşımayan kişilerin, kural olarak iflâsına karar verilemeyeceği–
Hem icra dairesine hem de icra mahkemesine itiraz eden borçlunun, icra mahkemesine yaptığı itirazın reddedilmesi gerekeceği—
Takip talebinde «iflas yolu»nun seçildiğinin bildirilmiş olmasına rağmen, borçluya «49 örnek ödeme emri»nin gönderilmiş olması halinde, alacaklının «iflasa karar verilmesini» isteyemeyeceği—
Alacaklının icra dosyasında «takip şeklinin değiştirilmesi» konusunda açık bir talebi ve icra müdürünün icra dosyasında bu hususta olumlu bir kararı olmasa da takip şekli değiştirilmiş olur mu?–
Kambiyo senedine dayanılarak da, âdi iflas yoluyla takip yapılabileceği—
Ödeme emrinde itiraz süresinin yanlış -on gün- gösterilmiş olması halinde, bu yanlış süre içinde yapılan itirazın geçerli olacağı—
Kural olarak, sadece «tacir» sıfatını taşıyan kişilerin iflâsına karar verilebileceği–
Kamu alacağından dolayı da iflas yoluyla takip yapılabileceği—