İflas ödeme emri üzerine «itirazın kaldırılması»nın icra mahkemesinden değil -«iflasa karar verilmesi» istemiyle birlikte- ticaret mahkemesinden istenebileceği—
İflas ödeme emrinin, daha önce tebligat yapılmamış olsa bile borçlunun ticaret sicilinde belirtilen en son adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edilebileceği—
İflas ödeme emrinin, borçlunun ticaret sicilindeki adresine tebliğ edilebileceği—
Alacaklının takip talebinde «haciz yolu»nu seçtiğini bildirmesine rağmen borçluya «iflas ödeme emri» gönderilerek daha sonra iflas davası açılamayacağı—
İflas davasının, borçluya iflas ödeme emrinin tebliğinden ve ödeme süresinin dolmasından sonra açılabileceği—
İpotek limitinin üzerindeki alacak için ve ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonucunda oluşan rehin açığı için iflas yolu ile takip yapılabileceği—
«İflas isteminin reddine» karar verilmesi halinde, -İİK. 155/I ve 156/III’de öngörülmediği için- alacaklı (davacı) aleyhine % 40 tazminata hükmedilemeyeceği—
İflas ödeme emri üzerine, icra dairesi yerine icra mahkemesine itirazın geçersiz olacağı—
Hem icra dairesine hem de icra mahkemesine itiraz eden borçlunun, icra mahkemesine yaptığı itirazın reddedilmesi gerekeceği—