Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı, Boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitireceği anlaşıldığından, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmesi gerektiği- Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığından, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Terke dayalı boşanma davası açılabilmesi için, davaya hakkı olan tarafın isteği ile hakimin diğer tarafa iki ay zarfında tarafların birlikte (TMK.md.186) veya Türk Medeni Kanununun 188.maddesi şartlarının oluşması sebebiyle eşlerden biri tarafından seçilen ya da hakim tarafından belirlenen (TMK.md.195) bağımsız eve dönmesini, aksi halde, doğacak sonuçları, başka bir ifade ile eşinin boşanma davası açma hakkının doğacağını ihtar etmesi (TMK md.164) gerekeceği; hal böyle iken mahkemece iki ay yerine kanunda öngörülmeyen bir süre verilmesi usul ve kanun hükümlerine açık aykırılık oluşturacağı-
Taraflar aynı evde birlikte yaşasalar da diğer tarafın evlilik birliği gereklerini yerine getirmemesi halinde sosyal ve ekonomik durumuna uygun şekilde evlilik birliği giderlerine katkıda bulunması zorunlu olup, bu yönde araştırma yapılmaksızın eksik incelemeye dayalı hüküm kurulmuş olmasının doğru olmayacağı-
Eşlerin, oturacakları konutu birlikte seçecekleri; evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde, eşlerin ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilecekleri, hakimin eşleri, yükümlülükleri konusunda uyaracağını, onları uzlaştırmaya çalışacağı, eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebileceği, gerektiğinde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alacağı-
MK. 169 uyarınca hükmedilen nafakanın (tedbir nafakasının) boşanma kararının kesinleşmesi ile sona ereceği–
Eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacakları–
Mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafından, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği-