Tamamıyla ehliyetsiz bir kimsenin bütün hukuki muamelelerinin faydalı olsun veya olmasın batıl olacağı; butlanın, ilgili olan herkes tarafından bir süre sınırlaması olmaksızın ileri sürülebileceği-
Ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından karşı tarafın iyi niyetli olmasının o işlemi geçerli kılmaması gerekeceği-
Ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğinde tarafların gösterecekleri tüm delillerin toplanılması tanıklardan bu yönde açıklayıcı doyurucu somut bilgiler alınması varsa ehliyetsiz olduğu iddia edilen kişiye ait doktor raporları hasta müşahede kağıtları film grafilerinin eksiksiz getirtilmesinin zorunlu olduğu-
Tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada öncelikle hukuki ehliyetsizlik yönünden tarafların bildirecekleri tüm delillerin toplanması, varsa miras bırakana ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahade kağıtları, reçeteler vs. istenmesi, tüm dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi, akit tarihinde miras bırakanın ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınması, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde diğer iddialarının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağı, karşı tarafın iyi niyetli olmasının o işlemi geçerli kılmayacağı-
Kabul edilen parseller yönünden verilen pay oranları ile veraset belgesindeki pay oranları birbirleriyle örtüşmediği gibi kabule ilişkin hüküm fıkrasında bulunan pay oranları tekil niteliğinde yazılmış olup, tüm parselleri kapsayıp kapsamadığı konusunda da duraksamanın söz konusu olduğu, bundan ayrı bir kısım parseller bakımından miras payı oranında (1/5’er) iptal ve tescile karar verildiği halde diğer bir kısım parseller bakımından ise davalıların üçüncü şahıs durumunda olduğu ve kazandırıcı zamanaşımından kazanacakları gözetilerek 1/10’ar pay oranında iptal ve tescile karar verilmesinin de doğru olmadığı-
Reşit olmayan kimse; medeni hakları kullanma ehliyetinden yoksun bulunması nedeniyle her ne kadar kendisi dava açamaz ise de, sözü edilen haklardan yararlanma ehliyetine haiz bulunduğundan aleyhine dava açılabileceği, ancak, davalının reşit olmadığının mahkemece her ne suretle olursa olsun öğrenilmesi halinde, re'sen kanuni mümessile, davanın devamı sırasında davalının reşit olması halinde ise, bizzat kendisine tebligat yapılarak sonucuna göre davanın yürütülmesinin gerekeceği-
Miras bırakanın sağlığında mal varlığının tamamını veya bir kısmını, mirasçıları arasında hoş görü ile karşılanabilecek makul ölçüler içerisinde paylaştırmışsa mirasçısından mal kaçırma iradesinden söz etme olanağı olmadığı-
Öncelikle taraf teşkilinin sağlanması bakımından davacıların dava açma ehliyetlerinin olup olmadığının saptanması, gerektiğinde vasi tayini ve husumete izin alınması suretiyle davanın yürütülmesi, ondan sonra Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu’ndan çekişme konusu taşınmazın temliki tarihinde miras bırakanın fiil ehliyetine haiz olup olmadığı bakımından rapor alınması, ehliyetli olduğunun anlaşılması durumunda diğer iddialar üzerinde araştırma yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek ve değinilen yerler göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Bir davada taraf olarak yer alan kişinin fiil ehliyetinin bulunması gerekeceği-