Rapor içeriğine göre borçlunun, emekli maaşı üzerine haciz konulmasına muvafakat verdiği tarih itibariyle hukuki işlem ehliyetinin bulunup bulunmadığı anlaşılamadığından, mahkemece, borçlunun, emekli maaşından kesintiye muvafakat ettiği tarihte hukuki işlem ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin tespitin yapılması amacıyla, borçlu vasisine; borçluya ait doktor, hastane ve benzeri sağlık kuruluşları ile ilgili diğer belgeleri sunması için süre verilmesi, Üniversite Araştırma ve Uygulama Hastanesi Raporu ile varsa bu rapora dayanak teşkil edecek belgeler getirtilerek dosyanın kül halinde tam teşekküllü bir hastaneye veya Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek, borçlunun hukuki işlem ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde rapor alınması ile tespit edilecek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Murisin vefatından evvel takibe itiraz etmediği, takibin kesinleştiği, mirasçıların da murise yapılan tebligatlara dair süresinde şikayetlerinin olmadığı anlaşıldığından, mahkemece imzaya itiraza ilişkin başvurunun reddi gerekirken, takip konusu bonoda ıslak imza olmadığından senedin kambiyo vasfında olmadığı gerekçesi ile takibin iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu- Fiil ehliyetinin mahkemece re'sen dikkate alınmasının zorunlu olduğu ve taraflarca da süresiz şikayet konusu yapılabileceği- Borçlunun vefatı ile mirasçısının, "senedin düzenlendiği tarihten evvel dahi borçlunun ehliyetsiz olduğunu" belirterek "takibin iptalini" talep ettiği görüldüğünden, mahkemece, keşideci murisin bononun tanzim tarihi itibariyle fiil ehliyetine engel bir akıl hastalığının olup olmadığının araştırılması gerektiği-
Haksız el atmalarının önlenmesi ve ecrimisil bedelinin tahsiline yönelik açıllan davada, davacı dava tarihinden sonra öldüğünden ve davada taraf ehliyetinin sona erdiğinden, mirasçılarının tespit edilerek davaya dahil edilmeleri suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerektiği- Davacının kendi adına asaleten, diğer kıstılı davacı adına vesayeten açtığı davada, vesayet makamından kısıtlı adına dava açma yetkisi verildiğini gösteren izin belgesini ibraz etmediği görüldüğünden, husumete izin belgesini sunması için süre verilmesi gerektiği-
Murisin, vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte ayırt etme gücüne sahip olmadığı iddiası ile açılan vasiyetnamenin iptali davasında ;vasiyetname tarihine yakın günlerde ve sonrasında tedavi görüp görmediği hususunda tarafların bilgisine başvurulması,(varsa) doktor raporları, hasta müşahede kağıtları ve film grafilerinin eksiksiz olarak celbedilmesi,sonrasında vasiyetname tarihinde murisin fiil ehliyetinin olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Ehliyetsizlik iddiasına dayalı menfi tespit talebine ilişkin davada, mahkemece tarafların delilleri toplanarak vekaletnamenin, kredi sözleşmesinin ve ipotek resmi senedinin imzalandığı tarihte davacının fiil ehliyetine haiz olup olmadığı yönünde rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- İcra Hukuk Mahkemesi dosyasından alınan Adli Tıp Raporunun hükme esas alınarak eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru olmadığı-
Ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tenkis, ayrıca ecrimisil isteklerine ilişkin dava ve birleştirilen davada, ehliyetsizlik iddiası yönünden mirasbırakanın temlik tarihlerinde hukuki işlem ehliyetine sahip olup olmadığının ... Kurumu'ndan alınacak rapor ile saptanıp, ehliyetli olduğunun saptanması halinde tenkis talebi üzerinde durulup, ecrimisil talebi yönünden araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Ehliyetsizlik, hata, hile hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa bedelin tahsili isteğine ilişkin davada, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından karşı tarafın iyi niyetli olmasının o işlemi geçerli kılmayacağı-
Hilenin her türlü delille ispat edilebileceği ve iptal hakkının kullanılmasının hiç bir şekle bağlı olmadığı- Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabileceği-
Ayırt etme gücünün nispi bir kavram olması, kişiye eylem ve işleme göre değişmesi nedeniyle, bu yönde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle Adli Tıp Kurumu Dördüncü İhtisas Kurulundan rapor alınması gerektiği- Hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu- Temlike konu akit tarihinde davacının hukuki ehliyete sahip olup olmadığının raporla saptanması, ehliyetsizliğin saptanması halinde davanın kabul edilmesi, aksi halde hile hukuksal nedenine ilişkin soruşturma tamamlanarak hüküm kurulması gerektiği-
Borçlunun kredi kartı sözleşmesi tarihi itibariyle borçlanma ehliyetinin bulunup bulunmadığının mahkemece re'sen araştırılması gerektiği-