Kira miktarını ispat yükü kiraya verende, kira bedelinin ödendiğini ispat yükü ise kiracıda olduğu- Davalı borçlunun takip konusu döneme ait kira bedelini ödediğini yazılı delil ile kanıtlaması gerektiği- TBK mad. 101'e göre; ödeme belgesinde açıklama yoksa kiralayanın, yapılan ödemeleri, ödenmeyen ayların kira bedelinden dilediği ay kira bedeli olarak kabul edebileceği-
Davalı tarafından, davacının dava konusu edilen aylara ilişkin yaptığı ödemelerin, ödenmeyen önceki aylara mahsup edildiği iddia edildiğine göre mahkemece kira sözleşmesinin başlangıcından itibaren yapılan tüm ödeme kayıtları getirtilerek kayıtlar üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle eksik ödemeler bulunup bulunmadığı tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekiği- -
Birden fazla borcu bulunan borçlunun, ödeme zamanında bu borçlardan hangisini tediye etmek istediğini alacaklıya beyan etme hakkına sahip olduğu- Geçerli bir beyan vaki olmadığı yahut makbuzda ödemenin hangi borca mahsup edileceği gösterilmediği takdirde, tediyenin (ödemenin) muaccel olan borca mahsup edileceği, birden çok borç muaccel ise tediyenin, borçlu aleyhinde birinci olarak takip edilen borca mahsup edileceği, icra takibi yapılmamış ise tediyenin, vadesi daha önce gelmiş olan borca mahsup edileceği- Taraflar arasında bir borç ilişkisi bulunduğu ve borçlunun daha evvel bir kısım ödemeler yaptığı, takibin fatura tutarının bir kısmına dayandırılarak yapıldığı anlaşılmakla, bu tutarın dışındaki alacağın tahsil edildiğinin alacaklının da kabulünde olduğu- "Taraflar arasında bir açık hesap ilişkisi bulunduğu, bu itibarla takip öncesinde yapılan kısmi ödemelerin alacaklı yanca hangi borca mahsup edilmesi istenmişse bu iradeye üstünlük tanınması ve ödemelerin birden çok borcun vadelerine göre sıralanmasının gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
İşçinin birden fazla alacağının bulunması halinde yapılan kısmi ödemeden; önce normal ücret, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ücretlerinin mahsup edileceği; kalan miktardan kıdem ve ihbar tazminatının mahsup edileceği, bu noktada önce kıdem tazminatının mahsup edilip kalan miktarın da ihbar tazminatı ve izin ücretinden orantılı olarak mahsup edileceği-
Birden çok borcu bulunan borçlunun, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebileceği, açıklama içeren ödemelerin temerrüt ihtarnamesine konu edilen dönem kirasına mahsuben ödendiğinin kabulü ile mahkemece, söz konusu ödemelerin düşülmesinden sonra kalan miktar üzerinden alacağın tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Kira bedelinin tahsili için icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin davada, davalının aralarında yaptıkları anlaşma gereğince taşınmaza yaptığı masraflar nedeniyle kira bedellerinin ödenmediğini savunduğu, davacının ise böyle bir anlaşmaya varmadıklarını belirttiği, davalının bu konuda mahsup isteği olmadığından ve iyileştirme masrafları ayrı bir davaya da konu olabileceğinden takip konusu alacağın tamamı üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği-
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 101 maddesi ( mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 85. maddesi ) gereğince birden çok kira borcu bulunan borçlunun, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirmemesi halinde, yapılan ödemenin, kendisi tarafından derhal itiraz edilmiş olmadıkça, alacaklının makbuzda gösterdiği borç için yapılmış sayılacağı, takipten önce ödenen ve itiraz edilmeksizin icra dosyasına yatırılan borç miktarı da dikkate alınarak tüm borçtan mahsup edileceği, kalan borç miktarı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verileceği-
Birden çok borcu bulunan borçlunun, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebileceği, borçlu bildirimde bulunmazsa, yapılan ödemenin, kendisi tarafından derhal itiraz edilmiş olmadıkça alacaklının makbuzda gösterdiği borç için yapılmış sayılacağı-
Davalı tarafça düzenlenen faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacıya tebliğ edildiğinin ve fatura içeriği bedeli hak ettiğinin ispata muhtaç olduğu tespit edildiği halde mahkemece bu faturanın davalı ödemesi olarak kabul edilip edilmeyeceği üzerinde durulup karar yerinde tartışılmaksızın yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Takip tarihinden önce davalıyı temerrüde düşüren herhangi bir uyarı bulunmadığı gibi davacı yanca gönderilen ihtarnamenin de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117/II ( 818 sayılı BK’nın 101. maddesi )’ye uygun şekilde davalıyı temerrüde düşüren bir belge niteliğinde olmadığı-Muaccel bir borcun borçlusu kural olarak alacaklının ihtarıyla temerrüde düşeceğinden, takipten önce temerrüdün oluşmadığı dikkate alınarak işlemiş faiz isteminin reddi yerine, kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerektiği-