HMK. m. 326/2'de yer alan "Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır." hükmünün; kamulaştırmasız el atma sebebine dayalı tazminat davalarının kısmen kabulüne karar verildiği hâllerde, kural uyarınca davacının yargılama giderlerinin bir bölümünden sorumlu tutulmasının, taşınmazın gerçek karşılığını elde edememesine yol açabileceği gerekçesiyle anayasaya aykırı olmasından dolayı iptal edildiği-
İlk Derece Mahkemesince, davada birden fazla davalı olup, vekalet ücretinin ise "Bir kısım davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen 72.221,81 TL üzerinden takdir edilen 11.555,49 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,..." şeklinde, isim belirtilmeden hüküm kurulmasının HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olup, infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Davalının sorumlu olacağı gerçek zarar miktarının saptanması bakımından, aracın hasar tarihinden önceki hasar miktarları da gözetilmek suretiyle rayiç bedelin belirlenmesi, bunun için konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden yen bir rapor alınarak aracın kaza tarihindeki hasar geçmişi gözetilmek suretiyle rayiç değerinin belirlenmesi, buna göre tamirinin ekonomik olup olmadığının tespiti ve tamiri ekonomik ise hasar onarım bedeline, tamirin ekonomik olmadığının tespiti halinde ise aracın piyasa rayiç değerinden sovtaj bedeli düşülerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken araçta bulunan geçmiş hasar kayıtları dikkate alınmaksızın hatalı rayiç bedel hesabı üzerinden eksik incelemeyle karar verilmesinin doğru olmadığı- Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Hakem heyetince; dosya içerisinde yer alan kaza tespit tutanağında davacının kusursuz olduğu tespitine göre hakem heyetince dosyada kusur raporu alınmadan, davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 kusur oranına göre hesaplama yaptırıldığı, bu durumda hakem heyetince, alanında uzman bilirkişiden kusur dağılımına ilişkin, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alındıktan sonra çıkan sonucuna göre maddi tazminat miktarı takdiri gerekeceği- Sigortacılık Kanunu'nun 30/17. ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddeleri uyarınca, tarafların vekille temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekalet ücretinin her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olduğu öngörüldüğünden, Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için ilgili mevzuat göz önüne alınarak hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında belirlenmesi, söz konusu miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması hâlinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Kazanın meydana geldiği tarih dikkate alındığında, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik esas alınarak rapor düzenlenmesi gerekirken hatalı raporla karar verilmesinin doğru olmadığı, bu nedenle; davacıda oluşan maluliyet oranının tespitine yönelik olarak belirtilen Yönetmelik'e uygun ve temyiz edenin sıfatına göre kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak karar verilmek üzere itiraz hakem heyeti kararının bozulmasına karar vermek gerekeceği- Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için ilgili mevzuat göz önüne alınarak hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında belirlenmesi, söz konusu miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması hâlinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Davacı vekili hem bozma öncesi verdiği beyan dilekçesinde hem bozma sonrası alınan bilirkişi raporu sonrası verdiği dilekçesinde fazla çalışma alacağı yönünden toplam taleplerinin bilirkişi tarafından tespit edilen ve fazla çalışma alacağından mahsubu gereken miktarın üzerinden değerlendirilmesi gerektiği- Bozma kararından önceki yargılama sonucunda fazla çalışma alacağından %20 oranında indirim yapıldığı, bozma ilâmında ise indirim oranı bozma sebebi yapılmadığı gibi, Mahkemece indirim oranının yeniden belirlenmesini gerektirecek nitelikte bir bozma sebebine de yer verilmediği gibi, bozma sonrası yargılamada Mahkemece usuli kazanılmış hak ilkesi dikkate alınmadan hüküm altına alınan fazla çalışma alacağından indirim yapılmasının hatalı olacağı- Bozma sonrası hükümde nasıl ve ne şekilde tespit edildiği dosya kapsamından anlaşılamayan bir vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği-
İtiraz Hakem Heyetince, kaza tespit tutanağı, ceza mahkemesi dosyası da, dosya içerisine alınarak, dosyanın Adli Tıp Kurumu, İTÜ Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- İtiraz Hakem Heyetince; davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek, dosyadaki İzmir Katip Ç. Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca hazırlanan ........... tarihli rapor ile ceza davası dosyası kapsamında alınan Muğla Adli Tıp Şube Müdürlüğünün düzenlediği ................ tarihli raporun da irdelenmesi ve maluliyet oranındaki çelişkilerin de giderilmesi suretiyle kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, Adli Tıp Kurumu ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından rapor alınıp, sonucuna göre, temyiz eden davalı lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekeceği- Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Şikayetin borçlu asil tarafından yapıldığı ve takip edildiği, dolayısıyla borçlunun bu yargılamada vekil ile temsil edilmediği anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesince, borçlunun vekili olmadığı halde lehine vekalet ücreti takdirinin isabetsiz olduğu-
Kaza tarihinin 18/03/2018 olduğu dikkate alındığında, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik esas alınarak rapor düzenlenmesi gerekirken hatalı raporla karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği, bu nedenle davacıda oluşan maluliyet oranının tespitine yönelik olarak, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'e uygun rapor alınarak kaza ile maluliyet arasında illiyet bağı olup olmadığı da değerlendirilerek temyiz edenin sıfatına göre kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle sonucuna göre davalının usuli kazanılmış hakları da gözetilerek karar verilmek üzere itiraz hakem heyeti kararının bozulmasına karar vermek gerektiği- Davacı yararına AAÜT’ne göre Asliye Mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Dosya kapsamından, davacı yayanın temyiz aşamasında vefat ettiği anlaşılmakla; dava konusu edilen beden gücü kaybı tazminatının ölüm tarihine dek hesaplanarak hüküm altına alınması gerekeceği- İtiraz hakem heyetince hükme esas alınan kusur raporu ile ceza dosyasında alınan ............. tarihli ATK kusur raporu arasında çelişki olduğu anlaşıldığından, ceza dosyası getirtilip iki rapor arasındaki çelişkiyi giderecek kusur dağılımına ilişkin, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alındıktan sonra çıkan sonucuna göre (temyiz eden davalı lehine oluşan kazanılmış haklar saklı kalmak kaydıyla) karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı- İtiraz Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekeceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor