Borçlunun -«ödeme emri tebligatın usulsüz yapılmış olduğunu» ileri sürerek- «ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesini» istemekte hukuki yararının bulunduğu-
Tebligat Kanununun 18. maddesine göre tebligatın yapılabilmesi için, muhatabın tebliğ tarihinde o adreste çalışıyor olması gerektiği, «geçici işçi» konumundaki muhataba bu maddeye göre tebligat yapılamayacağı–
Tebligatın usulsüz olduğunun -tebligatın icra (iflâs) organı adına yapıldığı farzedildiğinden- usulsüz tebligatın öğrenilmesinden itibaren «şikayet» yoluyla 7 gün içinde icra mahkemesine (tetkik merciine) bildirilmesi gerekeceği–
Tebligat parçasında «tebligat almadan (tebellüğden) kaçınmadan» söz edilmedikçe Tebligat Tüzüğünün 30. maddesine göre işlem yapılamayacağı–
Her türlü adli evrakın -icra emri, ödeme emri, 103 bildirisinin, satış ilanı icra mahkemesi (merci) kararı, duruşma tebligatı, şikayet dilekçesi vb. gibi- takip dosyasında kendisini bir vekille temsil ettiren tarafa değil, vekiline tebliği gerekeceği–
«Birlikte» kaydiyle yapılan tebligatı alan kişiyle gerçekte «birlikte oturulmadığı» hususunun icra mahkemesinde (tetkik merciinde) kanıtlanması halinde tebligatın usulsüz hale geleceği–