Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 1086 sayılı HUMK hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı def'inin de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade edeceği, ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 317/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceğinin kabul edilmesi gerekeceği-
Davacının, iş sözleşmesinin hiçbir gerekçe gösterilmeksizin feshedildiğini iddia ederek bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep ettiği davanın kısmi dava olarak açıldığı; davacının 24.12.2007 tarihinden öncesi için hesaplanan ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta sonu çalışması alacakları zamanaşımına uğramış olmasına rağmen, zamanaşımına uğrayan alacak bulunmadığını belirten hatalı bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- Davacı tanıkları .... ve ....' in beyanları ile davacının bütün hafta tatillerinde çalışmış olmasına göre bilirkişi tarafından hesap yapılmış ve mahkemece hükme esas alınmış ise de, bu tanıklar temizlik işçisi olarak çalışmış olup davacının çalışmasını en iyi bilecek kendisi gibi güvenlik görevlisi olan tanığı .... davacının haftada bir gün izin kullandığını beyan ettiği- Davacı ile birlikte aynı işi yapıp işten çıkarılan ....' nun Dairemizden incelemeden geçerek onanan aynı mahkemenin 2010/ 342 E.-2014-263 K. sayılı dosyasında da hafta tatili talebi reddedilmiş olmakla, davacının hafta tatilinde çalışmadığı ve bu nedenle hafta tatili ücreti alacağı talebinin reddedilmesi gerektiği- Davacının banka ödemeleri ile uyumlu 2008 yılı Ekim ayı ve 2009 yılı Nisan ile Mayıs ayları maaş bordrolarında ulusal bayram ve genel tatil ücreti tahakkuku bulunduğu- Tahakkuk bulunan bu günlerin ulusal bayram ve genel tatil alacağı hesabından dışlanması gerekirken davacıya hiç ödeme yapılmamış gibi tüm çalışma süresi için ulusal bayram ve genel tatil ücreti hesaplayan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- 
İşçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olacağı- Zamanaşımı def'inin cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla ileri sürülmesi de mümkün olduğu- Mahkemece ıslah tarihi itibarıyla zamanaşımı def'i değerlendirilip talep edilen fazla çalışma ve ulusal bayram- genel tatil alacakları hakkında hesaplama yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı def'i dikkate alınmadan bu alacakların kabulü yönündeki kararının isabetsiz olduğu-
İki haftalık cevap süresinden sonra yapılan yetki itirazının, tasarrufun iptali davasına bakan mahkemece dikkate alınmaması gerektiği-
Taraflar arasında 05.12.2011 tarihinde yapılan 01.06.2012 başlangıç ve 31.05.2014 bitiş tarihli Profesyonel futbolcu sözlemesine dayalı alacağın tahsili istemi-
Islah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği - Yıllık izinlerin kullandırıldığı işverence, mzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlaması gerekeceği, bu konuda ispat yükü üzerinde olan işverenin, işçiye yemin teklif edebileceği-
6100 sayılı Kanun'a göre süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı def'inin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerektiği, süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı define davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı def'inin dikkate alınamayacağı - Bilirkişi raporunda davacının hafta tatili alacağı bulunmadığının tespit edildiğine göre, mahkemece hafta tatili alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, "hafta tatili, genel tatil" adı altında isteğin kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 6100 sayılı HMK.’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 317/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı def'inde bulunulabileceği, anılan sürede zamanaşımı def'inde bulunulmadığı takdirde, bunun geçerli olması için açıkça muvafakat edilmesi gerekeceği - Fazla mesainin ispatı konusunda, iş yerindeki çalışma düzenini gösterir iş yeri kayıtlarının bulunmadığı, davacının fazla mesaisinin tanık beyanlarına göre tespit edildiği anlaşıldığına göre, tanıkların beyanlarına karşı davacı asil çağrılıp dinlenerek, ödeme yapılıp yapılmadığı açıklığa kavuşturulduktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davalı borçlunun defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, borçlu ile 3. kişi şirketin ayrıntılı ticaret sicil bilgileri getirtilerek, şirketlerin ortaklık yapıları, kuruluş tarihleri, adreslerinin incelenmesi, dava konusu iş makinasının haciz tarihinde kimin adına kayıtlı olduğunun ilgili ticaret odasından sorulması ve neticede bu araştırma ve incelemeler sonucu elde edilen bilgiler ile dosyadaki diğer delillerin birlikte değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- İstihkak davsına karşı dava olarak alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davasının, süresinde açılmaması halinde, karşı davanın asıl dava olan istihkak davasından ayrılmasına karar verilmesi gerekeceği- Karşı davanın cevap dilekçesi veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe ile açılabileceği (HMK. mad. 133)- Cevap süresinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta olduğu (HMK. mad. 317/2)-
Mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği- Kanunun hukukun cevaz verdiği hallerde duruşma açmadan dosya üzerinden veya kanunun duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde hakime takdir hakkı tanındığı hallerde dosya üzerinden karar verilebileceği- Kanunun açıkça duruşma açılarak yargılama yapılmasını emrettiği hallerde dosya üzerinden karar verilemeyeceği- Davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerdiği- Mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesinin mümkün bulunmadığı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • kayıt gösteriliyor