Saklı paylı mirasçılar mirasçılıktan çıkarılabilirse de, vasiyetçinin ölüm tarihinde saklı pay sahibi olmayan mirasçının, bu vasiyet nedeni ile mirastan mahrum edilemeyeceği-
Mirasçılıktan ıskat edilen mirasçının, miras bırakanın terekesinden hak elde etme olanağı yoksa da, veraset belgesinde davacı halen murisin mirasçısı olarak gözüküyorsa, bu belgenin iptali için davalılara önel verilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Mirastan ıskat, yalnızca mahfuz hisseli mirasçılar için geçerli olup mahfuz hissesi bulunmayan bir mirasçının ıskat edilmesine gerek bulunmadığı, zira mahfuz hissenin dışında kalan kısım, tasarruf nisabını teşkil edeceğinden, vasiyetçinin bunun üzerinde dilediğince tasarruf yapabileceği, vasiyetçinin “kardeş çocuklarını(yeğenlerini)mirasından tamamen uzaklaştırdığını” beyanla, yeğenlerin “ıskatın iptalini” istemeyecekleri, istemin “aktif husumet yokluğundan” reddedilmesi gerekeceği-
Mirasçılıktan çıkarma işleminin iptaline ilişkin davalara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu-
Bağışlanan yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse, bağışlayanın bağıştan dönme (rücu ) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebileceği-
Davalı oğulun, babası olan davacıya hakaret suçundan mahkum olduğu, babasına hakaret içeren sözler sarfettiği, aralarında çekişme bulunduğu anlaşıldığına göre, davacı bakımından MK’nun 510. maddesine atfen BK’nun 244. maddesi gereğince bağıştan rücu koşullarının oluştuğunun kabul edilmesi gerekeceği–
Aşırı şekilde borçlanarak babasının alacaklılar tarafından ölümle tehdit edilmesine, evinin kurşunlanmasına neden olan çocuk için, mirasçılıktan çıkarılma sebebinin gerçekleşmiş olacağı–
Mirasçılıktan çıkarma sebeplerinin varlığı yönünden tesbit davası açılamayacağı -
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • kayıt gösteriliyor