Müşterek mülkiyet ilişkisinden doğan kanuni şuf’a hakkından satıştan önce -resmi şekilde yapılıp, tapu siciline tescil edilerek- feragat edilebileceği- Şuf’a davası açma hakkının kötüye kullanılmayacağı-
“Satışı öğrenme”den bahsedebilmek için, “alıcı ile satışın esaslı şartlarının öğrenilmiş olması” gerektiği-
Şuf’a davalarında, üç ay ve iki yıllık süreleri hesabında, ilk günün hesaba katılmayacağı (BK. 76; şimdi; TBK. mad. 92)-
743 sayılı Medeni Kanun döneminde yapılmış olan satışlar hakkında şuf’a hakkının - mektup, taahhütlü mektup, noter ihtarnamesi gibi- her türlü irade bildirimi ile kullanılabileceği gibi, doğrudan doğruya dava açılarak da kullanılabileceği- Davadan önce kullanılan irade bildirimi ile dava açma sürenin kesilmiş olacağı ve daha sonra her zaman dava açılabileceği-
Şuf’a hakkından feragat için düzenlenen belgenin geçerli olabilmesi için, belgede kimin lehine feragat edildiğinin açıklanmış olması gerektiği-
Şuf’a davasının davalı tarafından duruşmada kabulü halinde, mah-kemece “davanın süresinde açılmış olup olmadığına” bakılamayacağı-
MK. 733’deki “üç aylık süre” nin, BK. 76’ya (şimdi; TBK. mad. 92) göre hesaplanacağı (Bu sürenin, satışın yapıldığı gün ayın kaçına günü ise, bir sonraki ayın buna tekabül eden günü, çalışma saati sonunda sona ereceği)-
“Ammenin menfaati için konulmuş olan mülkiyetin kanuni takyitlerinin ilga ve tadili mahiyetinde olmak itibariyle, nefsi şuf’a hakkından feragatin resmi şekilde yapılarak tapuya tescili lazım geldiğine dair İçtihadı Birleştirme Kararı-
Daha önce mirasçılardan birisinin açmış olduğu şuf’a davasının, “dava hakkı bulunmadığı” gerekçesiyle reddedilmiş olması halinde, daha sonra şuf’a davası açan mirasçıların B.K.’nun 137.maddesinde yazılı olan altmış günlük ek süreden yararlanmayacakları-