Abonelik sözleşmesi ile de sabit olduğu üzere davacı tarımsal sulama abonesi olup,karar tarihi itibariyle yürürlükte olan 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici sıfatını taşımadığından uyuşmazlığın çözümünün Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevi içerisinde olduğu-
Taraflar arasında, yöneticilik hizmeti alım sözleşmesi bulunmakta olup ihtilaf bu sözleşmeden kaynaklanmakta olup davacı, “Hizmet sağlayan” kişi; davalı ise hizmet satın alan ve hizmetten yararlanan kişi olması nedeniyle tüketici olduğundan uyuşmazlığın tüketici mahkemesince çözümlenmesi gerektiği-
Davacı şirket işyerinde kullanılmak üzere davalı kurum ile elektrik aboneliği sözleşmesi akdettiğine göre, davacı tacir olduğundan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerine tabi olmayacağı ve bu nedenle davacı tüketici olmadığından Tüketici Hakem Heyetine başvurmadan mahkemede doğrudan dava açılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı- Tüketici Hakem Heyet ve Mahkemelerinin sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimini gerçekleştirebileceği, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK.nun Kanundaki yetkilerinin genişletildiği ve sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiş olduğu- Elektrik Piyasası Kanunu'nda yapılan yasa  değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanacağı-
3. HD. 09.11.2016 T. E: 11722, K: 12650-
Haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat alacağının tahsili istemi-
Davalı bankanın adam çalıştıran olarak sorumlu olduğu, banka çalışanları tarafından hazırlanan ekspertiz raporunda binanın sağlam olduğu ve değerinin daha yüksek olduğu belirtilerek yanıltıldığını, davalı bankanın diğer davalılar ile beraber hareket ederek zarara uğrattıklarını ileri süren davacı kredi kullanan kişilerin bu konuda açtıkları davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Avukat olduğunu, davalı vakfın vekili sıfatıyla bazı davaları ve işleri takip ettiğini, ancak haklı nedenlerle vekillikten istifa etmek zorunda kaldığını, vekalet ücretinin ödenmediğini, ileri sürerek, istifasının haklı olduğunun tespiti ile tespit edilecek olan vekalet ücretinin davalıdan tahsiline-
"Davacının opsiyon (nakavt)" işlemine yönlendirildiğini, bu işleme yönelik yeterli açıklama yapılmadığı, riskin boyutu ve büyüklüğü hakkında herhangi bir bilgi sahibi olmayan  davacının bu işlemler sonucunda zarara uğradığı" iddiası ile adam çalıştıranın sorumluluğu hükümlerine dayalı olarak banka aleyhine açılan maddi tazminat istemine ilişkin davada,  davacı tacir olmayıp, 6502 sayılı Kanun'un 3/k maddesinde tanımlanan tüketici sayılan kişilerden olup, tüketici işlemi niteliğinden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlıkta, tüketici mahkemesinin görevli olduğu-
Davacının davalı bankadan hileli işlemlerle oluşturduğu zararın giderilmesi amacıyla açtığı davanın bankacılık işleminden kaynaklandığından Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğu-
3. HD. 29.09.2016 T. E: 2015/15399, K: 11403-