Akdi ilişkinin davalı tarafından inkâr edilmemiş olması halinde, bir miktar para alacağına ilişkin icra takibinin BK. 73 (şimdi; TBK. mad. 89); HUMK 10 (şimdi; HMK. 10) uyarınca alacaklının ikametgâhında yapılabileceği ve ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davasının alacaklı tarafından aynı yerde (kendi ikametgâhının bulunduğu yerde) açılabileceği–
Davacının dava konusu malı davalıya teslim ettiğine ilişkin delil olarak dayandığı irsaliyelerdeki imzaların ve bunların bağlayıcılığı yönünden davacının isticvap edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği–
Alacaklının icra takibinde kötüniyetli olduğu iddia ve kanıtlanmadıkça, itirazın iptali davası sonucunda, alacaklı aleyhine «kötüniyet tazminatı»na hükmedilemeyeceği–
Gecikme zamnının faiz niteliğinde olmadığı, gecikme zammının temerrüt tarihine kadar istenebileceği ve temerrüt tarihinden sonra gecikme zammına temerrüt faizi yürütülebileceği–
Takip tarihinden önceki dönem için «işlemiş faiz» talep edilebilmesi için, borçlunun -BK. 101’e (şimdi; TBK. mad. 117) göre- temerrüde düşürülmesi gerekeceği, aksi taktirde alacaklının takip tarihinden itibaren gecikme (temerrüt faizi) isteyebileceği–
İtirazın iptali davası sonucunda mahkemece BK. 104/son’a (şimdi; TBK. mad. 121/3) aykırılık teşkil edecek şekilde «faize faiz yürütülmesine imkân verecek şekilde» karar verilemeyeceği–
Türk Telekom A.Ş. ile Tedaş arasındaki uyuşmazlığın -3533 sayılı Kanunda öngörülen- mecburi tahkim prosedürü çerçevesinde çözümlenemeyeceği, davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılması gerekeceği–
İptâl davasının açılabilmesi için, davacı-alacaklının davalı-borçlu hakkında icra takibi yapmış, bu takibin -davadan önce veya dava sırasında- kesinleşerek, davacının davalıda gerçekleşmiş bir alacağının bulunmasının zorunlu olduğu–