İpotekli takibin “asıl borçlu” gösterilmeden sadece “ipotek veren üçüncü kişi” aleyhine başlatılmış olmasının ihalenin feshi nedeni olmadığı- Satış ilanının vekil yerine asile tebliği doğru olmayıp, bu hususun başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Vekil ile takip edilen işlerde –Teb. K. 11, Avukatlık K. 41, HUMK. 62-68 (şimdi; HMK. 73-83) gereğince- tebligatın (satış ilanının, duruşma gününün, ilamın, ödeme emrinin vs.) vekile yapılması gerekeceği- Borçlu vekili satışın durdurulmasını istemiş ve yine satış sırasında hazır bulunmuş ise de, satış ilanı borçlu vekiline tebliğe çıkarılmadığından ve usulsüz de olsa her hangi bir tebliğ işlemi bulunmadığından, Tebligat Kanunu’nun 32. maddesinin uygulanma imkanı bulunmadığı, şikayetçi borçlunun ihale tarihinden önce satışı öğrenmiş olmasının, İİK.nun 127. maddesinde öngörülen satış ilanı tebliği koşulunun gerçekleştiği sonucunu doğurmayacağı-
Borçlu vekili takip dosyasına vekaletnamesini ibraz etmemiş olsa dahi, kıymet takdirine borçlu vekili tarafından itiraz edilmiş olması ve bu durumun alacaklı vekilince de bilinmesi nedeniyle, satış ilanının borçluya değil borçlu vekiline tebliğ edilmesi gerekeceği-
Tebligat Kanununun 11. maddesi gereğince; vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerekeceği–
Asıl icra müdürlüğünün "borçlu asıllara da tebligat çıkartılması gerektiği" yolundaki kararına uyulmasının zorunlu bulunduğu ve satış ilânının vekil yanında ayrıca vekalet veren asile de gönderilmesi gerektiği-
Kiracılık sıfatını belgelendirmek için, kiracının numaralarını bildirdiği tereke ve kira tesbiti dosyalarının getirtilip incelenmesi gerekeceği- İtiraz vekil marifeti ile yapıldığı halde duruşma davetiyesinin asile tebliğ edilerek duruşmanın gıyapta yürütülüp bitirilmesinin isabetsiz olduğu-