Kira sözleşmesinde, "süre dolmadan kiracı taşınmazı tahliye ederse kalan aylar kirasının muaccel olacağı" düzenlemişse de, erken tahliye halinde, davacının zararı tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibaret olduğundan, dava konusu yerin aynı şartlarda ne kadar sürede kiraya verilebileceği hususunda bilirkişi raporu alınması gerektiği-
Davalı kiracı tarafından yapılan ödemeler açıklamasız olmakla birlikte, mahkemece kira sözleşmesi başlangıcından itibaren tüm hesap ekstresi celp edilerek ödenmeyen kira alacağının belirlenmesi gerekirken kiracı tarafından açıklama bulunmaksızın bankaya yapılan ödemelerinin talep edilen kira alacağından mahsup edilerek hesaplama yapılmasının hatalı olduğu- Bir yıl süreli kira sözleşmesinde"kiracı kiralananı tahliye etmek isterse bir ay önceden haber vermek zorundadır" hükmüne yer almakta olup, kiracının bu ihbar şartına uymadan taşınmazı tahliye ettiği anlaşıldığından, TBK. mad. 325 ve kira sözleşmesinde makul sürenin “bir ay” olarak kararlaştırmış olması gözetilerek, tahliye tarihinden itibaren sözleşmede kararlaştırılan bir aylık feshi ihbar süresinin yeniden kiraya vermek için gereken makul süre kabul edilerek davalı kiracının bir aylık makul süre kirasından sorumlu tutulması gerektiği, bilirkişi raporu ile makul sürenin belirlenerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Depozito bedelinin alacaktan mahsubu talep edildiğinden, mahkemece kira, aidat alacağı ve makul süre kira alacağı hesaplanıp bu toplam alacaktan depozito bedelinin mahsup edilmesi gerektiği-
Kira sözleşmesinin haksız feshi ve erken tahliye nedeniyle cezai şart ve ortak gider alacağı istemi-Beş yıl süreli kira sözleşmesinde, "iş merkezinin genel alanlarının elektrik, doğalgaz, su, ısıtma ve soğutma, güvenlik, temizlik, teknik ofis ve yönetim giderlerinin kiracılar tarafından ortak karşılanacağı" kararlaştırılmış olup davacı "davalının ödemesi gerektiği ortak gider bedelini ödemediğini, m2 birim fiyatı 12 TL olan ortak gider bedelinin tahsiline karar verilmesini" ve "kiracılık süresi içerinde ödenmesi gereken 16 aylık toplam 96.000,00 TL ortak gider alacağının da tahsilini" talep ettiğinden, ortak gider alacağına yönelik inceleme yapılmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğu-
Kiracının, sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri vermesi halinde, kira sözleşmesinden doğan borçlarının, kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam edeceği- Taşınmazın aynı bedel ve şartlarda ne kadar sürede kiraya verilebileceği hususunda mahallinde konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla "keşif" yapılarak kiralananın cinsi, özellikleri, konumu, bu nitelikte bir taşınmaza o bölgede duyulan ihtiyacın derecesi ve somut olaya özgü başka diğer özellikler çerçevesinde, kiralayanın gereken çabayı göstermesi halinde kiralananı aynı koşullarla yeniden hangi süre içerisinde kiraya verebileceği, yani, aynı koşullarla yeniden kiralama için gereken makul sürenin ne olduğu belirlenerek kiracının bu süreye karşılık gelen kira parasıyla sorumlu tutulması gerekirken, "dosya üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi" sonucunda verilen rapora dayanılarak yeniden kiralama süresinde kira kaybından kaynaklanan tazminat miktarına hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Taşınmazın tahliye edildiğine dair tutanak bulunmamakta ise de, davacı kiracı "taşınmazı 21.01.2013 tarihinde tahliye ettiğini" ileri sürmüş, davalı kiraya verende, tespit istemli dilekçesinde, "taşınmazın Ocak 2013 te tahliye edildiğini" beyan etmiş olduğundan, davaya konu taşınmazın 21.01.2013 tarihinde tahliye edildiğinin kabulü gerektiği- Erken tahliyede, zararın, tahliye tarihinden kiralananın aynı koşularla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibaretse de, kira sözleşmesinde, "tarafların, erken tahliye halinde otuz günlük kira bedelinin tazminat olarak ödeneceğini" kabul ettikleri görüldüğünden, makul kira bedelinin otuz günle sınırlandırıldığının kabulü gerektiği- Davacı kiracı depozito alacağının tahsiline yönelik takip başlatmış, davalı kiraya veren hasar ve kira kaybı alacağı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş olup, kiralanan taşınmazın yeniden kiraya verilebileceği makul süre kira alacağı ve hasar bedeli yargılama sonucunda belirlenebileceğinden, alacağın likit olduğunun kabul edilemeyeceği ve bu durumda, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Haksız ve erken tahliye nedeniyle makul süreden kaynaklanan kira kaybı zararı ile sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedelinin tahsili istemi, karşı dava; AVM’nin iyi yönetilememesi, müşteri ve portföy oluşturulamaması nedeniyle oluşan kâr mahrumiyeti zararı, imaj ve marka zararı, banka teminat mektubunun haksız tahsili nedeniyle oluşan zarar ile icra takibine yatırılan paralar nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemi-
Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmakta olup davalı tarafından anahtar teslimi kanıtlanamadığı sürece devam ettiğinin kabulü gerektiği- Mahkemece davalı tarafından anahtar teslimi kanıtlanamadığından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
10 yıl süreli kira sözleşmesinde, "kiracının sözleşme süresi boyunca kira sözleşmesini tek taraflı olarak bir ay önceden haber vermek kaydıyla her zaman feshedebileceği" düzenlenmiş olup, ihtarnamenin tebliği ile tahliye edileceği bildirilen tarih arasında en az bir aylık süreye uyulmadığından sözleşmenin ihbar şartına uygun olarak feshedildiğinin kabul edilemeyeceği- Kiralananın usule uygun tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için kiralananın fiilen boşaltılması yeterli olmayıp, anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerektiği- Kiracı, sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği taktirde, kira sözleşmesinden doğan borçlarının kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam edeceği, sözleşmede makul süre “bir ay” olarak kararlaştırılmış olduğundan, kiralananın anahtarları notere tevdii edilmiş ise de, dosyada emanet tutanağının davacılara tebliğ edildiğine ilişkin bir belgeye rastlanmadığından ve mahkemece anahtar teslimine ilişkin emanet tutanağının kiraya verenlerden en erken hangisine tebliğ edildiği saptanarak, bu tarihin teslim tarihi kabul edilerek, varsa bu tarihe kadar kiracının ödenmemiş kira borcundan sorumluluğuna, teslim tarihinden itibaren de sözleşmede kararlaştırılan bir aylık feshi ihbar süresinin yeniden kiraya vermek için gereken makul süre kabul edilerek davalı kiracının bir aylık makul süre kirasından sorumlu tutulması gerektiği- Kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumlu olduğundan, mahkemece bilirkişi raporu ile hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapıldıktan sonra kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilip alacaktan düşülmesi gerektiği-
Taşınmazda kurulu bulunan sistemlerin herhangi bir sebeple sökülmesi durumunda kiralayanın kendisine peşin ödenen kira bedelinin kullanılmayan kısmını 1 ay içerisinde iade edeceği- Kiracının kira sözleşmesini 1 ay önceden yazılı bildirimde bulunmak kaydı ile herhangi bir zamanda hiçbir neden göstermeden feshetme hakkına sahip olduğu, kiralayanın bu durumda herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağı, fesih tarihinden sonraki döneme dair olarak peşin ödenmiş kira bedeli var ise kiralayanın bu bedeli fesih tarihinden sonra 1 ay içinde iade edeceği kararlaştırıldığı-
Kira sözleşmesindeki muacceliyet şartının uygulanıp uygulanmayacağının davalının tacir olup olmadığının tespitinden sonra değerlendirilmesi gerekeceği-