Sıra cetveline ilişkin şikayetin kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmesi gerektiği- İhtiyati veya kesin haciz, tasarruf yetkisini kısıtlayan bir cebri icra müessesesi olduğudan, haczedilmiş paranın temliki, haciz alacaklısına karşı ileri sürülemeyeceği- Şikayet olunanın, hak ediş alacağının bir kısmını şikayetçi vergi dairesi ve diğer şikayet olunanların haczinden önce temlik aldığı, bu temlik nedeniyle temlik edilen miktar üzerinde diğer alacaklıların tasarruf yetkisinin kalmadığı görüldüğünden, bu miktar üzerine haciz koyduramayacakları, şikayetçinin hakediş alacağının bu kısmı yönünden geçerli bir haciz işleminin bulunmadığı, bu kısım yönünden de sıra cetvelinin iptalini istemekte hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, şikayet olunan yönünden şikayetin HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
«743 sayılı eski MK. döneminde kurulmuş olan araç rehinleri»- Davalı banka lehine rehin sözleşmesi düzenlendikten sonra, rehin konusu taşınır malın borçlu şirket yetkilisine teslim edildiğini davalı banka kabul ettiğinden, rehnalanın araç, alacaklının rızası ile borçlu şirket temsilcisine teslim edildiğinden, bu sırada haciz yapan alacaklıların haczinin MK. mad. 943/2 (EMK. m. 857/2) uyarınca rehinli alacaklının önünde yer alacağı-
Bir menkul -kural olarak- “zilyetliğin alacaklıya devri suretiyle” rehnedilebileceğinden, rehin konusu menkul üzerindeki zilyetlik alacaklıya devredilmeden ya da bu şey yediemin sıfatıyla üçüncü bir kişiye teslim edilmeden rehin hakkının geçerli olarak doğmuş olmayacağı-
M.K. 939 uyarınca menkul rehininin kurulabilmesi için «rehin sözleşmesi» yapılması ve «rehin konusu menkul malın alacaklıya (veya üçüncü kişiye) verilmesi ve alacaklının bu mala doğrudan doğruya veya dolayısıyla zilyet olması» gerektiği-
MK. 939 uyarınca menkul rehninin kurulabilmesi için “rehin söz-leşmesi” yapılması ve “rehin konusu menkul mal üzerindeki zilyetliğin alacaklıya (veya üçüncü kişiye) verilmesi ve alacaklının bu mala doğ-rudan doğruya veya dolayısıyla zilyet olması” gerektiği –MK.’nun 939. maddesine uygun düzenlenmeyen rehin sözleşmesinin (rehin konusu aracın borçlunun elinde bırakılmasının) alacaklıya öncelik tanımayacağı-