Verilen süre içerisinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verme yetkisinin bölge adliye mahkemesine ait olduğu-Masraf ve harcın süresinde yatırılmaması halinde dosyanın bölge adliye mahkemesince temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmeden Yargıtay' a gönderilmesi durumunda bu konuda bir karar verilmek üzere dosya mahalline geri çevrilmeden doğrudan doğruya Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği-
Davacı/borçlu vekilinin verilen sürede ihtarı yerine getirmeyerek 427,60 TL temyiz karar harcı ile 2.107,80 TL temyiz yoluna başvurma harcı ve 500,00 TL temyiz gider avansını ödemediği görüldüğünden Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin kararının isabetli olduğu-
Dava konusu taşınmazın, 25.07.2018 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokisinde (A) harfi ile gösterilen ve mahkemece kabulüne karar verilen 5.193,85 m2 kısmının dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri olan 31.163,10 TL'nin ve (B) harfi ile gösterilip mahkemece reddine karar verilen 13.796.97 m2 kısmının dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri olan 82.781,82 TL' nin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihinin 2022 yılı itibari ile kesinlik sınırının altında kaldığı-
Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddi gerektiği- Davacılar ihtiyari dava arkadaşı durumunda olduğundan kesinlik sınırının her bir davacı yönünden ayrı ayrı gözetileceği-
Davalı şirketin feshedilip feshedilmediği hususu araştırılarak şirketin feshedildiğinin tespiti durumunda şirketin ihyasına ilişkin işlemler bakımından taraflara usulüne uygun şekilde süre verilip şirketin ihyasının sağlanması gerektiği ancak davalı şirketin feshedilmediğinin tespiti hâlinde ise vekilinin çekilme dilekçesi ile gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin davalı asıla uygun şekilde tebliğinin sağlanması gerektiği-
HMK 46'ya dayalı tazminat istemi- Dava değeri 2023 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığından temyiz yoluna başvurulmasının miktar itibarıyla mümkün bulunmadığı-
HMK 46 uyarınca tazminat istemi- Davacı tarafından 110.000,00 TL manevi tazminatın tahsili talep edilmiş, Özel Dairece davanın reddine karar verilmiş olup dava değeri 2023 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığından davacının temyiz başvurusunun miktardan reddi gerektiği-
Hukuk Genel Kurulunun geri çevirme kararı üzerine temyiz harç ve giderlerini yatırması için HMK’nın 344 üncü maddesi uyarınca usulüne uygun şekilde çıkarılan muhtıra davacıya tebliğ edilmesi üzerine, davacı tarafından temyiz harç ve giderleri yatırılmamış olup ek karar ile temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş ve kararda bir hafta içinde Hukuk Genel Kurulu nezdinde temyiz yoluna başvurulabileceği açıkça yazılmış olduğundan, ek karar davacıya tebliğ edilmesine karşın bir haftalık temyiz başvuru süresi dolduktan sonra davacı tarafından temyiz isteminde bulunulduğundan, temyiz isteminin süre yönünden reddi gerektiği-
Davacı adına taşınmaz bulunduğu, babasından dolayı ölüm aylığı aldığı ve düzenli bir gelirinin mevcut olduğu, bakmakla yükümlü olduğu kimsenin bulunmadığı anlaşıldığından adli yardım talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
davanın esastan reddine karar verilmiş ve karara karşı davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuşsa da, dava değerinin 2022 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması miktar itibariyle mümkün bulunmadığından davacılar vekilinin temyiz başvurusunun miktardan reddine karar vermek gerektiği-