22. HD. 05.02.2019 T. E: 363, K: 2419-
8. HD. 04.02.2019 T. E: 2018/2959, K: 951-
22. HD. 04.02.2019 T. E: 2017/19536, K: 2246-
Haksız azilden kaynaklı vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin davada, davalı ile vekili avukat davacı arasındaki vekalet ilişkisi azilname ile son bulmuş; davacı avukat tarafından davalı müvekkiline ihtarname keşide edilerek fazlaya ilişkin haklar saklı tutulup miktar belirtilerek vekalet ücreti ve KDV alacağının ödenmesi talep edilmiş ve bunun üzerine davalı aleyhine fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak icra takibine geçilmiş olduğundan, davacının talep ettiği vekalet ücreti alacağının belirsiz alacak davasına konu edilemeyecek nitelikte olduğu- İhtarname ile alacağın tamamı muaccel hale geldiğinden, dava tarihi itibariyle talep konusu yapılmayan alacak için 5 yıllık sürenin geçmesi ile zamanaşımının söz konusu olacağı-
Destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için, destek alma hakkı olan kişinin ihtiyacının devam etmesi gerekeceği- Ölenin eşi sıfatıyla destek alan kişinin yeniden evlenmesi halinde, desteğinden yararlandığı kişinin yardımından yoksun kaldığından bahsedilemeyeceği- Yalnızca kaza tarihi ile yeniden evlenme tarihi arasındaki süre için tazminata hak kazanılacağı- Zirai amaçla kullanılan traktörlerin ancak römork ya da yarı römorklarında ve belirli sınırlamalar dahilinde yolcu taşınabileceği düzenlenmiş olup, kanundaki sınırlamalar dışında yolcu taşınmasının yasak olduğu, desteğin traktörde sürücünün yan tarafında yolculuk ettiği, araç ruhsatına göre araç istiap haddinin bir kişi olduğu dikkate alınmak suretiyle, desteğin davranışının uğradığı zararın doğumu ya da artmasında etkili olup olmadığının, olayda müterafik kusurlu olup olmadığının, maddi tazminattan hakkaniyete uygun indirim gerekip gerekmediğinin belirlenmesi gerektiği-
Erken kapama (ödeme) komisyonunun iadesi istemine ilişkin dava belirsiz alacak davası olarak açılabilir mi? Genel kredi sözleşmesinde, erken ödeme ücretinin, erken ödeme tarihi ile belirlenen vade tarihi arasında, davalı bankanın mahrum kalacağı faiz tutarına ya da anılan miktarı başka bir kaynakta değerlendirmiş olsaydı elde edeceği gelire göre belirleyeceği miktara göre belirleneceği kararlaştırıldığından, sözleşmede belirtilen hesap şekline ilişkin kriterler nazara alınarak bir değerlendirme yapılması gerektiği-
Davacı işçinin talep ettiği yıpranma priminin hesaplanabilmesi için, kanunda öngörülen kayıt ve belgeleri tutma ve işçinin bilgisine sunmakla yükümlü olan işverenin sunacağı, bordrolara ve puantaj kaydı gibi çalışma esaslarını gösterir belgelere ihtiyaç duyulduğu- Davacı işçinin yaptığı işin niteliği itibariyle TİS kapsamında olup olmadığı da uyuşmazlık konusu olup, mahkemece bu hususta mahallinde keşif yapılmak suretiyle sonuca gidildiği görüldüğünden, yıpranma priminin belirlenebilmesi için, davalı işverenin elinde bulunan kayıt ve belgelere ihtiyaç bulunmakta, ayrıca muhasebe işlemi gerekmekte olduğundan ve iş yerinde kayıt tutma dolayısı ile belgeleme yükümlüsü olan işverenin sunacağı bordrolara ve kayıtlara ihtiyaç bulunduğundan,  dava konusu edilen yıpranma primi alacağını belirlemesi davacı işçinin eğitim ve sosyal durumu dikkate alındığında kendisinden beklenemeyeceği gibi, söz konusu alacağın belirlenebilmesi için işverende bulunan bilgi ve belgelerin verilmesi ve tahkikata ihtiyaç duyulduğundan, mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesi ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu "fazla çalışma ücreti", "ulusal bayram" ve "genel tatil ücreti" ile "hafta tatili ücreti" alacaklarının kanıtlanması için tanık deliline dayanıldığı ve söz konusu alacakların tanık anlatımları ile kanıtlanması durumunda hesaplanacak alacak miktarından hâkimin takdir yetkisine bağlı olarak yapılacak indirim oranı baştan belirli olmadığından, somut olayda fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının "belirsiz alacak davasına" konusu olabileceği- Belirli süreli iş sözleşmesi süresinin bitiminden önce, işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedilen işçinin, "bakiye süre ücretini" talep edebileceği- B.ye süre ücreti alacağından yapılması gereken indirim miktarı (TBK. mad. 438/2) da durum ve koşullara göre hakimin takdirine bağlı olup baştan belirli olmadığından, dava konusu bakiye süre ücreti alacağının da "belirsiz alacak davası" konusu olabileceği-
Davalı elektrik şirketinin meydana gelen olayda elektrik direğine erişimi engelleyecek önlemleri almayarak ve TBK. mad. 69 gereğince kusursuz sorumlu olduğu gözetilerek meydana gelen zarardan sorumlu olduğu- Alanında uzman ayrı bir 3’lü bilirkişi heyetinden davacılar ile davalı elektrik şirketinin kusur oranlarının belirlenmesi yönünden yeniden rapor alınması, kusur raporu alındıktan sonra ise davacıların maddi zararının belirlenmesi yönünden alanında uzman hesap bilirkişisinden de hesap raporu alınması suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerektiği-
Fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik talep bakımından, alacak iddiasının tanık anlatımlarına dayandırılması sebebiyle, davanın kabul edilmesi halinde, hesaba esas alınan süre ve alacağın miktarı nazara alınarak uygun oranda takdiri indirim yapılması gerekliliği söz konusu olacağı ve hakimin takdir yetkisine bağlı olarak yapılacak indirim oranı baştan belirli olmayacağından, söz konusu alacakların belirsiz alacak olduğu, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin ve ücret alacakları bakımından ise, davacı, çalışma süresini, kendisine en son ödenen aylık ücret miktarını, kullandırılmayan yıllık izin ücreti alacağını, belirleyebilecek durumda olduğundan, dava konusu kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin ve ücret alacaklarının gerçekte belirlenebilir alacaklar olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği-