Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya re'sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alacağı, eğer mirasbırakan, yerleşim yerinden başka bir yerde ölmüş ise, o yerin sulh hakiminin bu ölümü yerleşim yeri sulh hakimine gecikmeksizin bildirip mirasbırakanın ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli önlemleri alarak bununla ilgili dosyayı ve varsa vasiyetnameyi yerleşim yeri sulh hakimine göndereceği- Tereke mallarından tespit edilenlerin yazımı yapılıp gerekli koruma önlemleri alındıktan sonra, teslimi gereken eşyalar hak sahiplerine teslim edilerek, tespit edilen mallar hüküm kısmında gösterilerek terekeden el çekileceği- Terekenin tespiti ve tereke mallarının korunmasına dair önlemler alınmasına ilişkin açılan davada, mahkemece araştırma yapılarak terekenin tespiti ile koruma önlemleri almak suretiyle hüküm kurulması gerektiği- 
Terekenin tespiti, terekeye iade, kayyım tayini ve vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil talepleriyle açılan davada, mahkemece, terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi isteklerine ilişkin davada Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna kararının verildiği- Görevin, kamu düzeni ile ilgili olup davanın her aşamasında mahkemece res'en gözetilmesi gerekli bir usul kuralı olduğu- Görülmekte olan davada görevsizlik kararı verilen isteklerin yanında ayrıca TBK. mad. 506'da düzenlenen vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiası da bulunduğu, mülkiyet hakkına dayalı olarak açılan bu tür davanın HMK. mad. 2 uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekeceği- Öncelikle hangi temlikler yönünden vekâlet görevinin kötüye kullanıldığının davacıya açıklattırılarak bu istekler bakımından tefrik kararı verilip ayrı bir esasa kaydının yapılması ve o esas üzerinden yargılamaya devam edilmesi; diğer isteklerden terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesine ilişkin tedbir işlemleri bakımından ise görevsizlik kararı verilmesi gerektiği- 
TMK mad. 589' da miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakiminin istemi üzerine veya kendiliğinden tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alacağı, gerekli giderlerin terekeden alınmak üzere başvuran kişiden, hakimin kendiliğinden karar verdiği hallerde ise devlet tarafından karşılanacağı, murisin yerleşim yerinden başka bir yerde ölmesi halinde de o yerin sulh hakiminin, murisin ölümünü murisin yerleşim yeri sulh hakimine gecikmeksizin bildirip, miras bırakanın ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli tedbirleri almak zorunda olduğunun belirtildiği-
Mahkemece murisin öldüğü tarih yani mirasın açıldığı tarih itibariyle terekenin mevcudunun tespiti yapılması gerekirken müzekkere tarihi dikkate alınarak mal varlığının tespitine karar verilmesinin hatalı olduğu-
TMK. mad. 589 uyarınca terekenin tespiti ve mirasçılara teslimi istemine ilişkin açılan dava dosyasında G.T. ile E.I.'ın  T. İ. Bankası'nda bir kasa üzerinde müşterek hakimiyeti olduklarından E.I.'ın bu davada taraf olmasında hukuki yararı bulunduğundan, E.I.'ın davaya katılması sağlanarak kasadaki tereke malları üzerinde bir hak iddia etmediği takdirde malların mirasçılara teslimi aksi halde E.I.'ın savunması alınarak tarafların delilleri değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- HMK. mad. 27 gereğince taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği- 
Mahkemece vasiyete konu olan bağımsız bölümlerin ve kooperatif hissesinin niteliklerinin ve değerinin belirlenmesi, 3. kişilerce devrinin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerektiği, henüz kesinleşmediği halde vasiyete konu taşınmazların davacı vakfa vasiyet edildiğinin tespitine, kaydın kapatılmasına ve terekeden el çekilmesine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Türk Medeni Kanununun 590. maddesinde yer alan bir aylık sürenin, hak düşürücü süre olmayıp düzenleyici nitelikte olduğu- Terekenin korunmasına ilişkin önlemler, hukuki niteliği bakımından mirasın kazanılması yahut mirasçılık sıfatı bakımından maddi bir etkiye sahip olmadığından bu süre aşılsa bile paylaşmaya kadar her zaman istenebileceği- Davacının talebinin, Türk Medeni Kanununun 589. maddesi gereğince terekenin tedbir mahiyetindeki tespiti istemi olduğu- Açıklanan ve tüm dosya kapsamıyla saptanan bu durum karşısında mahkemece Türk Medeni Kanununun 589. maddesi çerçevesinde gerekli önlemlerin alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği, bu sebeple kararın bozulması gerektiği-
Terekenin tespiti ve tereke defterinin tutulması talebiyle açılan davada, davacının talebi TMK. mad. 589 gereğince terekenin tedbir mahiyetindeki tespitine ilişkin olduğu- Mahkemece bu yönde bir karar verilmemesi gerekirken, terekenin tespitinin yapılıp dosyadan el çekildiği, terekenin tespiti ile birlikte koruma önlemlerinin alınması hususunda karar verilmemesinin isabetsiz olduğu- 
TMK. mad. 589 gereğince terekenin tespiti talebiyle açılan davada, davacının talebi, TMK. mad. 590'da düzenlenen terekenin resmi defterinin tutulmasına ilişkin olmayıp TMK. mad. 589 gereğince terekenin tedbir mahiyetindeki tespitine ilişkin olduğundan,TMK. mad. 589 çerçevesinde terekenin tespiti ve gerektiği takdirde koruma önlemlerinin alınmasının gerektiği- 
Terekenin korunmasına ilişkin önlemler, hukuki niteliği bakımından mirasın kazanılması yahut mirasçılık sıfatı bakımından maddi bir etkiye sahip olmadığından, TMK. mad. 590'da yer alan bir aylık süre aşılsa bile paylaşmaya kadar her zaman istenebileceği-