Miras bırakan tarafından vekilin zimmetinde kalan paranın vekil-den istenmesine ilişkin olarak BK.392’ye (şimdi; TBK. mad. 508) dayanan davanın mirasçılardan birisi tarafından -payına ilişkin olarak da olsa- açılamayacağı -
743 sayılı Medenî Kanunun yürürlüğe girmesinden önce meydana gelen ölümlerde, miras bırakanın terekesi müşterek mülkiyet konusu olduğundan, mirasçılardan her birinin payı oranında terekede tasarrufta bulunabileceği -
Mirasçıların herbirinin miras şirketine temsilci atanmasını isteyebilecekleri gibi birlikte de dava açabilecekleri -
İslam hukukunda iştirak halinde mülkiyet bulunmadığından, miras şirketine temsilci atanamayacağı -
İştarik halinde bulunan mal ve alacaklarda, iştirak halindeki maliklerin her birinin payları oranında veya mal ve alacakların tamamında tasarrufta bulunamayacakları-
MK. 693 hükmü ile paydaşlara “diğer paydaşların hakları ile bağ-daştığı oranda” müşterek mülkten tanınan yararlanma hakkının, iştirak halinde mülkiyette maliklere tanınmadığı -
Tereke temsilcisine, gerçekleşen hizmetine göre ücret takdir edilmesi gerekeceği -
Mirasçıların birbirini dava etmeleri halinde terekeye temsilci atanması gerekmeyeceği -
Tereke temsilci atanabilmesi için, belirli bir uyuşmazlığın varlığı-nın zorunlu olmadığı -