Şikâyete konu takipte, İcra ve İflas Kanunu’nun 15.maddesi uyarınca gerçekte borçluya ait olan tahsil harcının, konuya ilişkin bir başka düzenlemeyi içeren 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/b maddesindeki hüküm çerçevesinde alacaklıdan alınmasının, sonuçta bu miktarın borçludan alınıp alacaklıya ödenmesine olanak veren yasal düzenlemeler karşısında, hukuka aykırı olmadığı-
Ödeme veya icra emrinin tebliğinden önce yatırılan paralardan "tahsil harcı" alınmayacağı; itiraz süresi içinde ödeme yapılması halinde "icra vekalet ücreti"nin 3/4 oranında hesaplanması gerekeceği-
Tahsil edilemeyen alacak kısmı yönünden satış öncesi feragat olduğundan, 492 s. K.'nun 23. maddesi ve 1 sayılı tarifenin B-b bölümünde gösterilen oranlarda (%9 yerine %3,6 oranında) feragat harcı alınması gerekeceği-
Tellallık harcının sorumlusunun borçlu olduğu, onun adına harcı yatıran alıcının bu parayı daha sonra borçludan geri alabileceği-
Harca tabi olmasına karşın, mahkeme kalemince harcı hesaplanıp ilgilisinden istenmeden ve dolayısıyla harç alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında HUMK’nun 434/3. maddesinde öngörülen “eksik harç ödenmesi halinde yapılacak işlemle ilgili kuralın” benzetme yoluyla uygulanacağı ve bu durumda temyiz isteğinin, dilekçenin temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılacağı-
Harçlar Kanunu'nun 32.maddesi hükmünce, karar ve ilam harcı ödenmedikçe kararın tebliğe çıkarılamayacağı, temyiz edilemeyeceği ve icraya konulamayacağı; ancak karar ve ilam harcını ödemeksizin davacı veya davalının ilamın birer suretini mahkemeden alabilecekleri-
Bankanın kullandırdığı kredinin geri dönüşü ile ilgili işlemlerin 492 Sayılı Harçlar Kanununda yer alan yargı harçlarından dolayısıyla icra tahsil harcından müstesna olduğu-
Alacaklı banka, kredi borcuna karşılık almış olduğu ipoteğe dayalı olarak takip başlatmış, kesinleşen takip üzerine, yapılan ihalede ipotekli taşınmazı alacağına mahsuben almış olduğundan, alacaklı banka KDV uygulamasından muaf olacağı için, kendisinden bu konuda ödeme yapılmasının istenemeyeceği-
4389 Sayılı Kanunla 5020 Sayılı Kanunun 27.maddesiyle eklenen ek.5 madde içeriğine göre kamu bankası statüsünü koruyan bankaların damga vergisinden sorumlu olamayacakları anlaşılmış ise de, özel bankalar açısından böyle bir düzenleme bulunmadığından müşteki bankanın damga vergisinden sorumlu olacağı-
Harcın sorumlusu ihalede malı satılan borçluysa da, ounn adına bu harcı yatıran alıcının daha sonra bu parayı borçludan geri alacağı- Alacaklı bankanın alacağına karşılık borçlu ve kefilinin borçları ile ilgili olarak onlara ait taşınmazları cebri icra yolu ile aldığı takdirde KDV den muaf olması gerekeceği-