İhale konusu araç yönünden KDV oranının %1 iken satış ilanında %18 olarak yazıldığı sebebiyle ihalenin feshi talebine ilişkin davada, ihale konusu malın KDV oranının satış ilanında olması gerekenden fazla gösterilmesi ihaleye katılımı olumsuz yönde etkileyeceğinden bu durumun başlı başına ihalenin feshine sebep olacağı-
Kira sözleşmesi yapan kiralayanın mutlaka malik olması gerekmediği, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi iptal edilmeyip hala ayakta olduğundan bahisle zilyedi olunan taşınmazın kiralanmasına ilişkin sözleşme hükümlerinin taraflar yönünden bağlayıcı olduğu, kiralayan tarafından süreli ihtar gönderilip ödenmeyen kira bedeli istendiği ve ihtara konu aylar kirasının ödenmediği anlaşıldığından kiralananın tahliyesine ve alacağın tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçi borçlunun talebi nazara alınarak, talep ettiği miktarla sınırlı olarak karar verilmesi yerine, talebi aşar şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Takibin zamanaşımına uğradığı, derdest olduğu, takibe konu bononun teminat bonosu olduğu iddialarının duruşma açılmaksızın dosya üzerinden yapılan inceleme ile sonuçlandırılamayacağı-
Çekte ibraz tarihinin gösterilmemesi halinde TTK. 'nun 720. maddesine (6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 808. maddesine) uygun bir ibrazın varlığından söz edilemeyeceği, icra mahkemesince, bankaya sorulmak sureti ile ibraz tarihinin belirlenmesi ise TTK.'nun 720. maddesi içeriğine aykırı olup, takip hakkı bulunmayan alacaklının İİK.'nun 170/a maddesi uyarınca takibinin iptaline karar verileceği-
Borçlunun takibe itirazının, alacaklı vekiline tebliğ edildiği tarihinden itibaren itirazın iptali davasını açmak için gereken yedi günlük hak düşürücü sürenin işlemeye başlayacağı, alacaklı vekili söz konusu yasal süre içinde asliye hukuk mahkemesinde itirazın iptali davası açmış olduğundan ihtiyati haciz işleminin geçerliliğini sürdürdüğünün kabulü gerekeceği-
İcra hukuk mahkemelerince verilecek kararların temyiz süresinin tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 10 gün olduğu-
İcra dosyasına yapılan ödeme sonucu bononun davalı-borçlu eline geçtiği, bonodan dolayı bakiye bir alacağı bulunduğunu iddia eden davacı-alacaklının bunu kanıtlama yükümlülüğü altında bulunduğu-
Davacının maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve bu yolla tahsil edilen paranın istirdadı istemine ilişkin davada, davacının maaşının yalnız ¼'ü oranında kesinti yapılabileceği halde, davalının davacıya ait maaş hesabının tamamını bloke etmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davacının fazla tahsil edilen paranın iadesine ilişkin istemi kesinti miktarını düzenleyen mahkeme kararının ancak karar tarihinden sonra uygulanabileceği gerekçesiyle reddedilse de, davalının haksız biçimde tahsil ettiği parayı iade etmesi gerekeceği-
Davacı kurumun onarım giderleri belgelerinde belirtilen miktarlar doğru kabul edilerek, eksik araştırma ve soruşturma ile hüküm verilemeyeceği-