Alacaklının kambiyo vasfını taşıyan bonoya dayalı olarak borçlu hakkında, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu yerine genel haciz yolunu seçmesinde yasaya aykırılığın bulunmadığı, borçlu tarafından borcun bulunmadığının İİK.nun 68/1. maddesinde yer alan belgelerle ispat edilmediğinden, mahkemece itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Davanın, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkin olduğu, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 320/1 maddesinde, basit yargılama usulüne tabi işlerde mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği hükmüne yer verilmiş ise de, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na nazaran daha özel nitelikte olan İcra İflas Kanunu'nun 70. maddesi hükmü uyarınca itirazın kaldırılması isteğinin zorunlu olarak duruşma açılmak suretiyle incelenmesi gerekirken dosya üzerinde yapılan inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasının gerektiği-
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklının icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunduğu, itirazın kaldırılması ve tahliyeye ilişkin talebin duruşmalı olarak incelenmesinin gerektiği, duruşma günü verilmeden taraflar davet edilip beyan ve delilleri toplanmadan evrak üzerinde karar verilmesinin hukuka aykırı olacağı-
«İtirazın kaldırılması» isteklerinin, asıl takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince (tetkik merciince) çözümleneceği; icra mahkemesinin bu yetkisinin kamu düzeni ile ilgili olduğu, bu nedenle icra mahkemesi (tetkik mercii) tarafından doğrudan doğruya gözetileceği–
Her türlü adli evrakın -icra emri, ödeme emri, 103 bildirisinin, satış ilanı icra mahkemesi (merci) kararı, duruşma tebligatı, şikayet dilekçesi vb. gibi- takip dosyasında kendisini bir vekille temsil ettiren tarafa değil, vekiline tebliği gerekeceği–
Talebe vekili vasıtasıyla itiraz etmiş olan borçlu hakkında açılan davaya ait davetiyenin, borçluya değil vekiline gönderilmesi gerekeceği–
Her iki tarafa da duruşma davetiyesi tebliğ edilip taraf teşkili tamamlanmadan duruşmaya başlanamayacağı–
Faize yönelik itirazların, bilirkişi incelemesi yapılarak çözümlenmesi gerekeceği–
«İtirazın kaldırılması isteği»nin kısmen reddedilmesi halinde, vekille temsil edilen borçlu lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerekeceği–
Mahkemece «kesin olduğu» belirtilmeden taraflara verilen mehlin «kesin» sayılamayacağı ve ayni konuda yeniden mehil verilmesi gerekeceği–