Anılan bağımsız bölümün üzerinde inşa edilen bağımsız bölümlerin de davalıların işgalinde bulunduğunun sabit olduğu, zemine ilişkin hak sahibi olan davacının anılan taşınmazda bu yerin altı ve üstü bakımından mülkiyet hakkına sahip olacağı Türk Medeni Kanununun 718. maddesi hükmü gereği olduğu, öyle ise, davalıların davacıya ait bağımsız bölümün üstündeki yerleri işgalinin haklı bir nedene dayandığının söylenemeyeceği, diğer taraftan davalıların işgali altındaki yerlerin kaçak ve imara aykırı olmasının da davacının bu yer bakımından yukarıda açıklanan ve mülkiyetten kaynaklanan haklarını kullanmasına engel teşkil etmeyeceği, hal böyle olunca, mülkiyet hakkına üstünlük tanınmak suretiyle elatmanın önlenilmesi davasının kabulüne ve belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekeceği-
Malzeme sahibi veya arsa sahibinin iyiniyetli veya kötüniyetli olmaları TMK 723 hükmünce sadece takdir edilecek tazminat miktarıyla ilişkili olup, mal­zeme sahibi kötüniyetli olsa bile arz sahibi malzemenin en az kıymeti kadar tazminat ödemekle yükümlü tutulacağı-
TMK.nun 718. maddesindeki açıklamalardan anlaşılacağı üzere davalının yapacağı inşaatın çatısının davacıya ait arsaya doğru taşmamasının gerekeceği-
Arazi üzerindeki mülkiyetin, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsayacağı–
Zemine ilişkin hak sahibi olan kimsenin aynı taşınmazda bu yerin altı ve üstü bakımından da mülkiyet hakkına sahip olacağı–
E.tmanın önlenmesi davalarına konu eylemlerin haksız fiil niteliğinde olduğu, elatma devam ettiği sürece kayda dayalı hakkın her zaman ileri sürülebileceği, taşınmazı davalının işgali nedeniyle, önceden açılan davalardan kağıt maliki davacının vazgeçmiş olmasının hakkın özünden, mülkiyetten vazgeçme olarak nitelendirilemeyeceği–
MK. 718’de, taşınmaz mülkiyetinin dikey kapsamının (MK. 719’da da yatay kapsamının) belirlenmiş olduğu-
MK. 718 hükmünün mülkiyetle ilgili olduğu, zilyetlik uyuşmazlıklarında uygulamamayacağı-