Mahkemece CD'ye ve fotoğraflara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporu ile davacı tanık beyanları arasındaki takılan ziynetler ve paraların miktarı yönünden çelişkinin neden kaynaklandığının tanıklardan sorulması ve açıklattırılması ile çelişkinin giderilmesine çalışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sadece düğün CD'sinden tespit edilen değerlere üstünlük verilerek bu konuda eksik inceleme ile karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu-
Katkı payı davalarında, eşlerin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile kocanın evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama oranlarının ayrı ayrı belirlenerek, eşlerin tasarruf miktarlarının da ayrı ayrı tespit edilmesi gerektiği- Bilirkişi raporlarında tasfiyeye dahil taşınmazın dava tarihindeki değeri arasında fahiş farklılık olduğu ve çelişkileri giderecek yeni bir rapor alınması gerektiği-
Taraflarca sunulan sözleşme ile erkek adına kayıtlı gayrimenkulün kadın adına tescilinin yapılacağı, bu kapsamda kadının da alacaklarından feragat edeceği belirtilerek, ilk derece mahkemesi kararının sözleşme uyarınca işlem yapılmak üzere bozulmasının talep edildiği ve taraflarca sunulan sözleşme kapsamında değerlendirme yapmak ve olumlu olumsuz bir karar vermek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerektiği-
Tasfiyeye konu taşınmazın edinilmesinde şahsi birikimi olan paranın gönderildiğini iddia eden davacının, ispat külfetinin kendisinde olduğu ve davalının da davacı tarafından gönderilen bedeli düğün masraflarına kullanıldığını ispatlaması gerektiğinden ispat yükümlülüğünün yer değiştirdiği- Tasfiyeye konu taşınmazın güncel değerine göre belirlenen katılma alacağından bozma öncesi hükmedilen alacağın icra takibi sonucunda ödenen miktarı düşülerek bakiye kısım yönünden karar verildiği-
Bozma ilamı da göz önünde bulundurularak konusunda uzman bilirkişilerden yeni heyet oluşturup keşif yapılarak, önceki raporlar arasındaki çelişkileri giderecek ve davalının rapora itirazlarının da irdelendiği yeni bir rapor alınarak sonuca göre alacağın hesaplanması gerektiği- Boşanma dava tarihinde geçerli olan Vakıf senedi ve yönetmeliği ile erkeğin vakfa yaptığı ödemelerin tarihlerini de gösterir evrakları getirtilerek, bozma ilamında belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Anlaşmalı boşanma protokolünde "eşlerin birbirlerinden başkaca maddi ve manevi tazminat talepleri bulunmamaktadır” şeklindeki beyan ve ifadenin, edinilmiş mallara katılma mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkını kapsamadığı-
Tasfiyeye konu mal kredi ile satın alınmışsa, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarlarının belirleneceği, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı haklarının doğabileceği, kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasında sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiyenin gerçekleştirileceği-
Hükme esas alınan mali bilirkişi raporunda sadece evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar öz sermayedeki artış miktarı dikkate alınarak artık değerin belirlendiği, mahkemece dağıtılmayan kar paylarının ve reel değerin dikkate alınmadığı anlaşıldığından, mahkemece, evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar, dava konusu şirketin kar edip etmediğinin, kar etmişse davalı eşe şirket kar payı (temettü-kazanç) ödenip ödenmediğinin, ödenmişse mevcut olup olmadığının ya da her hangi bir yatırıma dönüştürülüp dönüştürülmediğinin, kar payı ödemesi yapılmamışsa karın şirkete yatırım olarak kullanılıp kullanılmadığının; kar payı ödemesi yapılmış veya karın şirkete yatırım olarak kullanılması durumunda, bu miktarların mal rejiminin sona erdiği tarih itibarıyla ulaştığı reel değer belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmazın bir kısmı evlilik birliği içinde emek karşılığında edinildiğine göre, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yapıldığı tarih ile edimin devam ettiği boşanma dava tarihinden sonraki bakım alacaklısının vefat ettiği tarihler, evlilik birliği içindeki süreler dikkate alınarak, edimin tamamının süresinin evlilik birliği içindeki edim süresine oranı belirlenerek, bu oran ile taşınmazın tasfiye (bozma ile güncelliğini yitireceğinden bozmadan sonra verilecek karara en yakın tarih) tarihi itibariyle sürüm değeri çarpılmak suretiyle bulunacak artık değerin yarısı üzerinden davacının katılma alacağının hesaplanması gerekeceği, mahkemece, yanılgılı ve dosya kapsamına uygun düşmeyen şekilde davanın inançlı işleme dayalı olduğuna ve taşınmazın tamamının kişisel mal olarak kabulüne dair tespitlerin hatalı olduğu-
Dava konusu taşınmazın ............. tarihinde davalı eş adına satış yoluyla tescil edildiğine, ............ tarihinde taşınmazın 3. kişiye satış yoluyla devredildiğine, satış ile mal rejiminin sona erdiği tarih arasında geçen süre ile dosya kapsamında davacının da kabulünde olduğu üzere bu taşınmazın satılarak, bedelinin davalının kızının düğününde harcandığı anlaşıldığına, mal rejiminin tasfiyesinde ancak mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edileceğine göre, mahkemece bu gerekçe ile söz konusu dükkana ilişkin katılma alacağı talebinin reddi gerekeceği- Mahkemece, davalının kişisel malı niteliğindeki taşınmaz hissesinin devir tarihindeki değeri ve davaya konu ....... numaralı meskenin edinim tarihindeki değeri uzman bilirkişilerce belirlenerek, davaya konu meskenin edinilmesinde, kişisel mal ile karşılanmayan kısım bulunup bulunmadığının belirlenmesi, kişisel malla karşılanmayan kısım var ise, bu kısım edinilmiş mal kabul edilerek, bu kısım üzerinden davacı lehine katılma alacağına hükmedilmesi gerekeceği-