Davalının annesinin kooperatif payını devrettiği tarihteki inşaat seviyesinin değerinin davalının kişisel malı, bu tarihten sonra yapılan ödemelerin ise TMK. nun 222/son maddesine göre edinilmiş malı olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Katılma alacağı söz konusu olduğunda eşlerin çalışıp çalışmamasının, belirli bir gelire sahip olup olmamasının bir öneminin bulunmadığı-
01.01.2002 tarihinden sonra edinilen malların edinilmiş mal sayılacağı (TMK. mad. 219)- TMK. mad. 222/2-3 uyarınca, eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen malların onların paylı mülkiyetinde sayılacağı, bir eşin bütün mallarının aksi ispat edinilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edileceği- Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dilekçesiyle cevap dilekçesinin kapsamları gözetilip gerekli araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Dava, katılma alacağı isteğine ilişkin bulunduğuna göre, davalının edinilmiş malının değerinden varsa bu mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin yarısı katılma alacağı olarak hesaplanarak hüküm kurulmasının gerekeceği- Kişisel malın satım bedelinin tapu senedinde gösterilenden fazla olduğu iddiasının diğer eş tarafından açılan katılma alacağı davasında her türlü delil ile kanıtlanmasının mümkün olduğu-
Bankalarda, ölüm tarihi itibariyle miras bırakanın hesabında bulunan paralarla ilgili hesapların taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu tarihte açıldığı, bu sebeple hesaplardaki miktarların edinilmiş mal olarak kabul edilerek katılma alacağı hesabı yapılmasının gerekeceği-
Davacının ev hanımı olduğu ve gelir elde etmediği ancak ailesi tarafından ödemelere katkıda bulunulduğu iddia edildiğine göre, dava konusu taşınmazla ilgili 1.1.2002 öncesi yapılan ödemelere katkısını ispat ettiği takdirde bu ödemeler bakımından katkı payı alacağı talep etme imkanının bulunduğu; bunun yanında 1.1.2002 tarihinden boşanma dava tarihine kadar yapılan ödemeler üzerinde ise gerek ailesinin ödemelere katkısını ispat ettiği takdirde değer artış payı alacağı, bunun dışında kalan ve usulüne uygun şekilde (TMK.nun 219, 231 ve 236. maddelerine göre) belirlenecek artık değer üzerinde de yarı oranda katılma alacağı hakkı olduğu-
Edinilmiş mallara katılma rejiminde, alacaklı eşe tanınan hakkın -ayni bir hak olmayıp- şahsi bir alacak hakkı olduğu- Katılma alacağı (TMK. 231) istemine ilişkin davada mahkemece eklenecek değerlerden (TMK. 229) ve denkleştirmeden (TMK. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, davalı kocanın edinilmiş mallarının (TMK. 219) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK. 231) yarısı üzerinden (TMK. 236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiği- Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş malların, tasfiye anındaki sürüm değerleriyle hesaba katılacağı (TMK. 232, 235/1), tasfiye tarihinin karar tarihi olduğu-
Dükkân üzerindeki değer artış payı ve katılma alacağı isteğine ilişkin davada, eklenecek değerlerden (TMK. 229) ve denkleştirmeden (TMK. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK. 219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK. 231) yarısı üzerinden (TMK. 236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması ve TMK. 227 uyarınca; eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında değer artış payı alacağının belirlenmesi gerektiği- Tasfiye tarihi olarak eldeki davanın karar tarihine en yakın tarih olarak kabul edilmesi, değer artış payı hesaplanıp taşınmazın tasfiye anında belirlenecek değerinden düşürüldükten sonra kalan bakımından TMK. 231 ve 236/1 uyarınca davacının katılma alacağının saptanması gerektiği-
Mahkemece yapılacak işin; edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu dönemde davalı eş adına edinilen dava konusu taşınmazlar ve aracın belirlenecek tasfiye tarihi itibariyle değerleri üzerinden yukarıda yazılı şekilde davacının katılma alacağının tespiti ile talebin de nazara alınmasının ve sonucuna göre bedel yönünden bir karar verilmesinin olduğu, dava konusu taşınmazların 4721 sayılı TMK.nun yürürlük tarihinden sonra edinildikleri ve davanın katılma alacağı isteği olduğu gözden kaçırılarak, katkı payı alacağı olarak değerlendirilmesinin ve yazılı gerekçe ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Mahkemece; mal rejiminin sona erdiği tarih itibariyle ödenen peşinat ve taksit miktarlarının göz önünde bulundurulması ve hesaplanması, aynı tarih itibariyle kalan kredi ya da taksitlere ilişkin borçlar ile meskene ait varsa tüm borçların hesaplamada gözetilmesi, ondan sonra dosya tamamıyla birlikte bir uzman görüş sahibi ile mali müşavir ya da muhasebeciden oluşacak bilirkişi kuruluna verilerek davacının katılma alacağının belirlenmesine ilişkin raporun alınması ve saptanan katılma alacağı konusunda bir karar verilmesi gerekirken farklı gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-